Cumhuriyet’in 102’nci yılı dolayısıyla Külliye’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliğinde 29 Ekim resepsiyonu düzenlendi.
Etkinliğe katılan isimler kadar katılmayanlar da dikkat çekti. MHP’li hiçbir ismin resepsiyonda yer almaması, Kıbrıs seçimi sonrası Cumhur İttifakı’nda yaşandığı iddia edilen krizin derinleştiği yorumlarına neden oldu.
Siyaset kulislerinde konuşulan bu gerginlik iddialarına ilişkin AKP’li Şamil Tayyar’dan dikkat çeken bir değerlendirme geldi.
MHP’nin resepsiyona katılmamasını iki parti arasındaki gerilimi yumuşatmak için bir fırsat olarak gören AKP’li Şamil Tayyar, şu ifadeleri kullandı:
“MHP’nin sessiz külliye boykotu, cumhur ittifakı fay hattındaki birikmiş enerjiyi kademeli boşaltarak büyük bir yıkımı önlemek için fırsat olabilir.
Belki küçük bir molaya, biraz duraksayıp nefes almaya, yakın geçmişi muhasebeleştirip güven tazelemeye ihtiyaç var.
Zira, Devlet Bey’in de MHP yönetiminin de keyfini kaçıran Kıbrıs’tan çözüm sürecine, atamalardan İstanbul soruşturmalarına kadar olaylar dizisi hayli kabarık.
Devlet nizamına uymayan bir paralel yapının oluştuğunu ve siyasetin rotasını belirlediğini düşünüyorlar.
Naçizane, kişisel olarak katıldığım/katılmadığım tarafları var ama siyaset kurumunun kendi gündemine hükmedemediğini düşünenlerdenim.
Misal.
Türkiye her sabah bir operasyonla uyanırken, hükümet, yüzyılın konut projesi gibi önceliklerini pozitif gündemde tutamıyor.
Oysa, iktidar, oluşturulan gündemin rüzgârına kapılmak yerine, kendi oluşturduğu gündemin rüzgarıyla sağı solu sarsmalıydı.
Özetle.
Siyaset kurumu, iç ihtilafları giderip dizginleri eline almalıdır.