Beslenme uzmanları, limonun suya eklenmesinin yalnızca tat vermediğini, aynı zamanda daha fazla su içmeyi kolaylaştırdığını belirtiyor. Bu durum; sıvı dengesinin korunmasından böbrek taşlarının önlenmesine, sindirim sağlığından bağışıklık sisteminin desteklenmesine kadar birçok fayda sağladığı ve kilo kontrolüne yardımcı olduğu ifade edildi.
SU DENGESİNİN KORUNMASINA YARDIMCI OLUR
Uzmanlar, şekerli içeceklere sağlıklı bir alternatif arayanlara limonlu suyu öneriyor. Vücudun sağlıklı şekilde çalışması için yeterli miktarda sıvı alımı büyük önem taşıyor. Su, kandaki besin maddelerinin çözünmesine, atık ürünlerin taşınıp vücuttan uzaklaştırılmasına yardımcı oluyor. Limonlu su ise su tüketimini artırmanın pratik bir yolu olarak gösteriliyor.
C VİTAMİNİ İÇERİR
Limon, güçlü bir antioksidan olan C vitamini bakımından zengin. Limonlu su içmek, bağışıklık sisteminin desteklenmesine, kolajen üretiminin sürdürülmesine ve gıdalardan demir emiliminin artmasına katkı sağlıyor. Serbest radikallerle mücadelede de C vitamininin önemli bir rolü bulunuyor.
BÖBREK TAŞLARINI ÖNLEMEYE YARDIMCI
Limon ve diğer turunçgillerde bulunan sitrat, bazı böbrek taşı türlerinin oluşumunu engelleyebiliyor. Uzmanlara göre yeterli su tüketimi ve düzenli idrara çıkma böbrek sağlığının temelini oluşturuyor. Suya eklenen limon, bu koruyucu etkiyi güçlendirebiliyor.
SİNDİRİMİ İYİLEŞTİRİR
Araştırmalar, limon suyunun sindirim sürecini destekleyebileceğini gösteriyor. Limonun içerdiği narenciye flavanonları, inflamasyonu azaltmaya ve sindirim sisteminin işleyişini düzenlemeye yardımcı olabiliyor. Sitrik asit, mide sıvılarını artırarak yiyeceklerin daha kolay parçalanmasını sağlayabiliyor.
KİLO KONTROLÜNE KATKI SAĞLAR
Su, tokluk hissi oluşturarak öğünlerde daha az kalori alınmasına yardımcı olabiliyor. Günlük su tüketiminin artması, yüksek kalorili içeceklerin yerine su tercih edilmesi veya yemeklerden önce bir bardak su içilmesi kilo kaybını destekleyebiliyor. Ancak uzmanlar, limonlu suyun tek başına kilo verdiren bir mucize olmadığını, genel beslenme düzeni ve yaşam tarzıyla birlikte etkili olabileceğini vurguluyor.
