CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Marmara Cezaevinde tutuklu belediye başkanlarımızı, Cumhurbaşkanı Adayımız Erken İmamoğlu’nu ve dostlarımızı ziyaret ettim. Neredeyse her hafta burada yaşanan hukuksuzluğu ifade etmeye çalışıyorum. Gerçekten de yakın tarihimizde görülmedik bir zulüm var hukuk bakımından, yargı ortamı bakımından. Belediye başkanlarımız, bürokratlar, belediye meclis üyelerimiz, birçok dostumuz hukuk dışı yöntemlerle burada adeta esir olarak tutuluyorlar.” dedi.
Tanrıkulu, “Mesela şunu ifade edebilirim: Kent uzlaşısı davası dediğimiz, yapılan işbirliği nedeniyle, Kürtlerle yapılan işbirliği nedeniyle tutuklu arkadaşlarımız var. Toplam 7 şüpheli var bu soruşma dosyasında. Ekrem İmamoğlu, Resul Emrah Şahan, Ebru Özdemir, Mehmet Ali Çalışkan. Bunlar şu anda cezaevindeler. Toplam 7 kişiler zaten şüpheli olanlar. Ama 8 aydır iddianame yazılmadı. Bakın ne mali suç, ne öyle bir iddia, ne itirafçı hiçbir şey yok soruşturma dosyasında. 7 kişinin beyanı soruşturma dosyasında var. Ama yazılan bir iddianame yok.” açıklamasını yaptı.
Tanrıkulu şu ifadeleri kullandı:
400 kişiyle ilgili iddianame yazıldı, 7 kişiyle ilgili iddianame 8 aydır yazılmıyor. Bu, şudur: Doğrudan doğruya bu sürece Kürt meselesinin demokratik çözümüne ilişkin bir iradeye Yargının gösterdiği dirençtir.
Aynı zamanda başka dostlarımız da cezaevinde, onlar da tahliye edilmiyor. Daha geçen hafta duruşması vardı belediye meclis üyelerimizin, tahliye edilmediler. Bu yargının direncini gösteriyor aynı zamanda. Bu iddianamelerin yazılmamış olması, halen tutuklu olmaları.
Bunun gibi gerçekten yani siyasi nedenlerle tutuklu olanların dışında da binlerce tutuklu var Silivri Cezaevinde. Bekledikleri infaz düzenlenmesi. Burada ailelerle karşılaşıyorum, talep ediyorlar. Ama Adalet ve Kalkma Partisinden bugüne kadar bununla ilgili bir adım da atılmadı. Gereksiz yere inanç yaratıldı, sözler verildi, yerine getirilmedi. İnsanlar cezaevinde yerlerde yatıyorlar. Koğuşlarda yer yok. Böyle bir ortam var burada.
Cesaretle bunların üzerine gitmeye devam edeceğiz. Bir gün mutlaka dostlarımız, ki o gün çok uzak değil, özgürlüklerine kavuşacaklar. Bu hukuksuzluğu yapanlardan da hukuk kuralları içerisinde, adil bir biçimde mutlaka hesap soracağız