NEVİN YILMAZ, TÜRK EĞİTİM VAKFI (TEV) BAĞIŞÇISI
BEN, 1948’de Amasya’da dünyaya geldim. Asker bir babanın dört çocuğundan biriyim. Babam onurlu ve çalışkan bir insandı. Kız çocuklarının okumasına gerek yok diyen babaannemi ikna etmek için annemle verdikleri mücadeleyi hiç unutmam. Ablam öğretmen olunca ben de onun izinden gitmek istedim. “İlla okuyacağım!” diye ağlayarak kendime okuma yolunu açtırdım.
Rize Kız Meslek Lisesi’ni birincilikle bitirip yine Ankara Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulu’na birincilikle girdim. İlk görev yerim Trabzon Kız Meslek Lisesi oldu. Daha sonra İstanbul’a tayin oldum; Fatih Sultan Selim Kız Meslek Lisesi’nde, ardından Çapa Selçuk Kız Meslek Lisesi’nde tam 18 yıl el sanatları öğretmeni olarak çalıştım. 1980’de evlendim, emekli olduktan sonra bile 65 yaşıma kadar Halk Eğitim Merkezlerinde el sanatları eğiticisi olarak üretmeye devam ettim.
HUZUREVİNDE GÖNÜLLÜ ÖĞRETMEN
Şu an huzurevinde kalıyorum. Burada gönüllü olarak el sanatları kursları açtırdım ve ders vermeyi sürdürüyorum. Duvarda asılı duran Atatürk mozaiğini, el emeğimle parça parça işledim. Her taşında Cumhuriyet sevgim, her renginde öğretmenliğimin izleri var.
Hayat engellerle dolu. Gençliğimde kekemelik gibi bir konuşma engelim vardı, ama öğretmen olma tutkum hiç sönmedi. O engeller beni yıldırmadı, aksine güçlendirdi.
Kadınlara hep söylüyorum: Engeller çıkar ama Cumhuriyet’in kadınlarına yakışan, o engelleri aşmaktır. Ben, Atatürk’ün kadına verdiği değeri, eğitimi bir lütuf değil hak olarak gören vizyonunu hayatım boyunca iliklerime kadar hissettim. Cumhuriyet’in bana tanıdığı bu fırsatları bir görev bildim. “Atatürk bize sadece haklarımızı değil, sorumluluklarımızı da armağan etti” derim hep. Bu bilinçle her adımımda O’na ve Cumhuriyet’e borçlu hissettim kendimi.
BİR ANLAM KATMA ARAYIŞINDA TEV’LE TANIŞTIM
Kızım Elçin de öğretmen oldu. Onu erken yaşta kaybetmek hayatımın en büyük acısıydı. Evladımın ardından yeniden anlam ararken, Türk Eğitim Vakfı ile tanıştım. TEV’in çizgisi güzel, köklü, sarsılmaz… Doğru seçimler yapan şeffaf bir vakıf. Cumhuriyet’in eğitim vizyonunu yaşatan bir çatı. Bağışçı olduktan sonra gördüm ki TEV ailesi sadece burs değil, sevgi de veriyor. Türk Eğitim Vakfı bağışçısı olduktan sonra beni bayramlarda, özel günlerde öğrenciler arıyor; halimi hatırımı soruyorlar. Bir öğrencinin sesinde kendi evladımı duymak, bundan daha büyük mutluluk olabilir mi?
Türk Eğitim Vakfı’ndan o kadar güzel bir sevgi ağı görüyorum ki… Bu vakfın içtenliği, Atatürkçü çizgisi ve şeffaflığı bana her zaman güven verdi. Hayatta yaptıklarımızla hatırlanırız; geride bırakacağım en güzel iz, okuma hayali kuran bir gencin yüzündeki tebessüm olacak.
O GENÇLERİN CUMHURİYET’E, ATATÜRK’E YÜREKTEN BAĞLI DURUŞLARINI GÖRÜNCE…
TEV İnanç Lisesi mezuniyet törenlerine iki kez gittim. O gençlerin Cumhuriyet’e, Atatürk’e yürekten bağlı duruşlarını görünce ayaklarım yerden kesildi. “İyi ki bu ailenin bir parçasıyım” dedim.
İnanıyorum ki kızım da bir yerlerden beni izliyor, mutluluğumu görüp o da gülümsüyor.
58 YILDA TEV
TÜRK Eğitim Vakfı 1967’den bu yana eğitimde fırsat eşitliğini odağına alarak Türkiye’nin dört bir yanında başarılı ve imkanları sınırlı gençlere destek oluyor.
340.000 yurt içi burs, 2.500+ yurt dışı burs, 5 kız öğrenci yurdu, 39 eğitim kurumu, 2001’den beri TEV İnanç Lisesi
NAZLI
TEV Bursiyeri, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik 3. Sınıf
TEV bursu, hem akademik hem de kişisel yolculuğumda bana büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
PDR alanında eğitim alırken, insanlara daha iyi rehberlik edebilmek için sürekli kendimi geliştirmeye çalışıyorum.
Bu burs sayesinde maddi kaygılardan uzaklaşıp hedeflerime daha kararlı adımlarla ilerleyebiliyorum.
Türk Eğitim Vakfı desteği, bana yalnız olmadığımı hissettiriyor ve gelecekte öğrencilerime de aynı inanç ve desteği aktarabilmem için bana ilham veriyor.
İBRAHİM
TEV Bursiyeri, İlköğretim Matematik Öğretmenliği 4. Sınıf
Küçük yaşlardan beri matematiğe ve öğretmeye büyük bir ilgi duydum. Bir öğrencinin gözlerinde “anladım” ışığını görmek, benim için en güzel mutluluk.
Öğretmenlik benim için yalnızca bilgi aktarmak değil; sabır, empati ve umutla geleceğe yön vermek demek. Türk Eğitim Vakfı bana sadece maddi destek değil, aynı zamanda güven ve motivasyon da sağladı. Hedefim, Cumhuriyet’in aydınlık yolunda, Atatürk’ün izinde bir öğretmen olarak öğrencilerime matematiği, sorgulamayı, düşünmeyi ve üretmeyi sevdirmek.
İNCİ
TEV Bursiyeri, Sınıf Öğretmenliği 2. Sınıf
Bir öğretmenin en güçlü mesajı, öğrettiği değil; yaşattığıdır. Küçüklüğümden beri öğretmen olma isteğim, insanlara dokunma ve onların hayatlarında fark yaratma arzumla büyüdü.
Babamın hayalini yaşatmak ve kendi idealimi gerçekleştirmek için bu yolu seçtim. Öğretmenliği, bir meslekten çok bir yüreğe dokunma sanatı olarak görüyorum. Atatürk’ün “Yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır” sözü her zaman yol göstericim.
Dilerim ki bu yolda ilerleyen herkes, bir öğrencinin kalbinde iz bırakmanın değerini bilir.