İrlanda Denizi’nde yer alan Man Adası, düşük vergileri kadar ulusal hız sınırı bulunmamasıyla da tanınıyor. Yerleşim alanlarında hız limiti 48 km/s ile sınırlı olsa da, ana yollarda herhangi bir kısıtlama bulunmuyor. Bu durum, sürücülere “gücün yetiyorsa hızlan” özgürlüğü sunuyor.
Yerel polis için bu durum ciddi bir zorluk yaratıyor. Adada görev yapan bir dedektif, “Bazı motosikletlerle rekabet etmemiz mümkün değil. Sirenleri ve ışıkları açık bir polis aracıyla bile saatte 160 kilometre hızla gitseniz, yanınızdan geçen motorcuları yakalayamazsınız” ifadelerini kullandı.
Ancak sınırsız hız özgürlüğü, ciddi sonuçlar doğurabiliyor. 85 bin nüfuslu Man Adası, özellikle motosiklet kazalarıyla dikkat çekiyor. Her yıl Mayıs ve Haziran aylarında düzenlenen Man Adası Turist Kupası (TT) sırasında, adada birkaç hafta içinde birden fazla ölümcül kaza yaşanıyor.
Yarış, dünyanın en tehlikeli motosiklet etkinliklerinden biri olarak kabul ediliyor. Sürücüler, deniz seviyesinden 422 metre yükseklikteki virajlı parkurlarda yüksek hızlara ulaşıyor. Ancak hız tutkusu çoğu zaman can kayıplarıyla sonuçlanıyor.
Dünyada hız sınırı olmayan diğer yer ise Almanya’nın ünlü otobanları. Ülkenin bazı otoyol kesimlerinde belirli bir hız limiti bulunmuyor. Ancak bu “sınırsız” hız, tamamen kontrolsüz bir sürüş anlamına gelmiyor.
Sürücüler, hava koşulları, trafik yoğunluğu ve araç durumu gibi etkenleri dikkate almakla yükümlü. Hız nedeniyle kaza yapan sürücüler, sınır olmasa bile “tehlikeli sürüş” kapsamında sorumlu tutulabiliyor.
Almanya ve Man Adası, hız tutkunlarının rüyası olsa da, uzmanlara göre bu özgürlük her zaman büyük bir riskle birlikte geliyor.