enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
41,9043
EURO
48,9025
ALTIN
5.725,27
BIST
10.208,76
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
17°C
İstanbul
17°C
Çok Bulutlu
Pazartesi Parçalı Bulutlu
19°C
Salı Çok Bulutlu
20°C
Çarşamba Çok Bulutlu
20°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
20°C

Saray ironik paylaşım: Dünyanın en rahat muhalefeti Türkiye’deymiş!

Saray ironik paylaşım: Dünyanın en rahat muhalefeti Türkiye’deymiş!
Advert
19.10.2025 12:47
0
A+
A-

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum, iktidarın ‘Terörsüz Türkiye’ adını verdiği yeni sürece değindiği yazısında muhalefete ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

Uçum yazısında, “Görüş ve eylem çeşitliliği açısından demokratik dünyanın en rahat muhalefetlerinden biri Türkiye’de yapılıyor” ifadelerini kullanırken, “Suç alanına girilmedikçe her kanattan muhalif, demokratik muhalefet alanında son derece rahat bir şekilde hareket ediyor” dedi.

Uçum’un açıklamaları akıllara Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer ile başlayan ve son olarak Bayrampaşa Belediye Başkanı Hasan Mutlu’nun tutuklanmasıyla birlikte yalnızca İstanbul’da 12 belediye başkanının tutukluluğunu getirdi.

Yazısında “Önce geçiş sonra demokrasi’ çarpıtması” başlığı altında görüşlerini sıralayan Uçum şunları kaydetti:

“HEDEF DEMOKRASİYİ GÜÇLENDİRMEKTİR”

“Bazı çevreler ‘Terörsüz Türkiye’ye geçiş ve demokrasiyi geliştirme’ süreçlerinin organik ilişkisini göz ardı eden bir tavır içindeler.

Konu ve özne ilişkisini doğru kurmak önemlidir:

Geçiş sürecinin konusu terörün kesin ve devamlı surette sona ermesidir. Geçiş sürecinin sınırları bellidir. Geçiş süreci Türkiye’deki ve bölgedeki Kürtlerin tamamına yönelik değildir. Dolayısıyla buradaki özneler de elbette münfesih terör örgütünün kurucusu, bağlı yöneticiler, ilgili iç ve dış siyasi mecralar ve hukuken temsilci kişilerle sınırlıdır.

Demokrasiyi geliştirme sürecinin konusu ise büyük bir hukuk reformu ve yeni anayasa hedefidir. Bunun için demokrasiyi geliştirme sürecinin özneleri Türk Milletinin tamamı, halkın tüm kesimleri ve her alandaki meşru temsilcileri, tüm demokratik kurumlar ve kuruluşlar, tek ve kolektif tüm kişilerdir.

İki ana aşamayı bu bakışla ele almak gerekir:

İlki geçiş sürecidir ve bunun hukuku da demokrasiyle ilişkilidir. Geçiş süreci hukukunu demokrasi dışında görmek abestir. Terörün ve şiddetin sona ermesi ve buna bağlı geçiş süreci hukuku, bizatihi demokratik olanaklar üretecek büyük adımlardır. Terörün sonucu olan birçok tedbire artık ihtiyaç kalmayacaktır. Bunun doğal sonucu zaten demokratik alanın genişlemesidir.

Devamı ise demokrasiyi geliştirme sürecidir. Hedef elbette demokrasiye geçiş (!) değil demokrasiyi güçlendirmektir. Türkiye’nin demokratik sisteme sahip olmadığı, eleştiri hakkının bulunmadığı gibi gerçeklikten uzak iddialarla demokrasiye geçmekten söz edenler var. Bu çevrelerin, kendi eylem ve söz hürriyetlerini sınırsız kullanmakta hiçbir engelle karşılaşmadıkları halde, demokrasi askıda mealinde sözler etmesi ciddi bir çelişkiye işarettir.”

“DEMOKRASİ ASKIDA İSE HER TÜRLÜ MUHALEFET NASIL OLABİLİYOR?”

Uçum yazısında, “Demokrasi askıda ise Türkiye’de her türlü muhalefet nasıl olabiliyor, varlıklarını nasıl sürdürüyor, hatta en radikal fikri muhalefetler nasıl ortaya çıkıyor” ifadelerini kullanırken en rahat muhalefetin Türkiye’de yapıldığını öne sürerek, “Oysa görüş ve eylem çeşitliliği açısından demokratik dünyanın en rahat muhalefetlerinden biri Türkiye’de yapılıyor” dedi. 

Uçum ayrıca şunları kaydetti:

“MUHALEFET BAŞARI ELDE ETTİ, HANGİ ASKIDA DEMOKRASİDE GERÇEKLEŞEBİLİR”

Suç sayılan ifadeler ve fiiller isnadıyla yapılan soruşturmaları, alınan hukuki tedbirleri, suçu sabit olanlar için verilen cezaları ileri sürerek demokrasi askıda demek ancak dar ideolojik bir bakışla ve pozitif hukuku tanımamakla açıklanabilir. Daha iki buçuk sene önce cumhurbaşkanı seçimi ikinci tura kaldı, bir buçuk sene önce muhalefet yerel seçimlerde başarı elde etti. Hangi askıda demokraside bunlar gerçekleşebilir.

“HER KANATTAN MUHALİF SON DERECE RAHAT HAREKET EDİYOR”

Suç alanına girilmedikçe her kanattan muhalif, demokratik muhalefet alanında son derece rahat bir şekilde hareket ediyor. Türkiye’nin gerçeği budur.

Norma ve uygulamaya ilişkin sorunlar her dönem olabilir bundan sonra da olur. Ama herkes biliyor ki sistemde bu sorunları giderecek kurumlar, kurallar, tedbirler olduğu gibi geliştirilmesi gereken hususlara ilişkin de sürekli bir çaba var.”

“BU SÜRECİ İSTİSMAR ETMEK EN BÜYÜK SABOTAJ OLUR”

Uçum ayrıca ‘geçiş süreci hukuku’ ve ‘Terörsüz Türkiye’ sürecine ilişkin şu ifadeleri kullandı:

“Dolayısıyla geçiş süreci hukuku demokratik hukukun bir parçası olacaktır. Demokrasiyi geliştirme sürecinin hukuku da, Cumhuriyetin kurucu ilkeleri ve demokratik birikim üzerine yapılacak reformlarla, Türkiye’nin demokrasisini ileriye taşıyacaktır.

Soyut iddialarla, gerçeklikten kopuk ve kurgusal tezlerle, fikri çarpıtmalarla, kör ideolojik bakışlarla Türkiye’nin demokrasi gerçeğinin üstü örtülemez. Çünkü tamamlanacak, geliştirilecek ve ilerletilecek yönleri olsa da Cumhuriyet ve demokrasi güçlü temellere sahiptir.

Bu arada “Terör bitmesin veya terörü bitirmeyin çünkü henüz demokrasiye geçmedik” anlamına gelen yorumları yapmak aymazlıktır. Bu bakış açısında mevcut demokrasiyi inkar eden tavrın dışında daha önemli sorun, terörün demokrasi için yapılan bir eylem olduğu izlenimi vermesidir. Böyle bir bakışı hiç kimse kabul edemez.

Terörü sona erdirmek hiçbir önşarta bağlanamaz. Terör hiçbir iyi hedefin aracı olamaz. Terörün bitmesi, hiç kimse için bir kayıp değildir, herkesin kazancı ve demokrasiyi geliştirmek için yüksek bir imkandır. Bu nedenle bu süreci istismar etmek en büyük sabotaj olur.”

AKILLARA TUTUKLU BELEDİYE BAŞKANLARI GELDİ

İstanbul’da CHP’li belediyelere yönelik soruşturmalar kapsamında son olarak Bayrampaşa Belediye Başkanı Hasan Mutlu’nun da tutuklanmasıyla birlikte tutuklu ilçe belediye başkanlarının sayısı 11’e yükseldi. Tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu ile birlikte bu sayı 12’ye yükseliyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.