Tüp Bebek ve İnfertilite Derneği (TÜBİD) Kongresi’nin 4’üncüsü Kıbrıs’ta düzenlendi. Kongrede, Türkiye’nin yanı sıra ABD, İngiltere, Almanya, İtalya ve İspanya’dan konusunda deneyimli bin 200 uzman, Dünya genelinde hızla artan kısırlık sorununu mercek altına alıp, tüp bebek ve infertilite alanındaki yenilikleri konuştu.
Tüp Bebek ve İnfertilite Derneği (TÜBİD) Başkanı Prof. Dr. Bülent Tıraş, basın toplantısında yaptığı açıklamada son yıllarda genç çiftlerde de anne baba olabilme şansının giderek azaldığını belirterek, bunun nedenlerine ve tüp bebek tedavisindeki en yeni yöntemlere dikkat çekti…
Kadın ya da erkek obez ise defalarca tüp bebek tedavisi uygulasak da sonuç alamıyoruz. Dolayısıyla infertilite tedavisinde eğer çiftler obez ise önce doktor kontrolünde ilaç tedavisiyle kilo vermelerini tavsiye ediyoruz. Hatta bariatrik cerrahi bile öneriyoruz.
Yani ‘tüp bebek’ten önce ’tüp mide’ ameliyatını tavsiye ediyoruz. Çünkü cerrahi sonrası tüp bebek tedavisinde ciddi başarılar elde ediliyor.
Azospermi dediğimiz hiç menide sperm yokken tüp mide ameliyatından sonra sperm çıkmaya başlıyor… Bazen de sperm kalitesi düzelmeye başlıyor.
Genetik, obezite, stres, sağlıksız beslenme (tarımda kullanılan pestisitler, hormonlar, antibiyotikler, katkı maddeli-hazır gıdalar), bazı hastalıklar (kızamık, kabakulak, varikosel, inmemiş testisler, endometriozis), hormonal dengesizlikler ve bazı ilaçlar kısırlığa neden olabiliyor. Bu sorunun ortaya çıkmasında ileri yaş da etkili olsa da bu risk çevresel etkenlerle gençlerde de arttı.
Obezite, çiftlerde çocuk sahibi olma ihtimalini ciddi şekilde azaltıyor. Ülkemizde obezite çok yaygın. Avrupa’da birinci sıradayız. Bu durum erkeklerde ciddi şekilde spermi bozuyor, sayısını düşürüyor. Kadında yumurtlamayı-kalitesini bozuyor, yumurta sayılarının azalmasına sebep oluyor.
Obezite ile gelişen diyabet, yüksek tansiyon gibi problemler ve bu hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar da üreme sağlığını ve tüp bebek tedavisini olumsuz etkiliyor.
Genç kızların yumurta sayılarını öğrenmeleri için bazı hormon testlerini yaptırmaları yeterli. Belli aralıklarla FSH, AMH hormon seviyelerine baktırmaları önemli.
Ayrıca adet dönemlerinin üçüncü gününde kadın doğum uzmanına gidip ultrasonla yumurtalıklarında kaç yumurta olduğunu öğrenmelerini öneriyoruz.
Kabakulak, kızamık gibi hastalıklar geçiren genç erkeklere de sperm testi yaptırmalarını tavsiye ediyoruz.
ABD bazı şirketler çalışanlarının yumurta dondurma ücretini direkt ödüyor. Özellikle sağlam iken ödüyor. Yani hastalık nedeniyle değil kadının daha ileri yaşlarda üremesini garanti ya da korumak için dondurma işlemi yapılıyor. Ülkemizde de bekâr kadınların yumurta dondurması serbest. Ancak bizim yönetmeliğimizde bir kadın yumurta rezervi düştüyse yumurtalarını dondurabiliyor. Aslında yumurtalar iyi durumdayken dondurmak lazım. Yani rezerv düşmeden dondurmak gerekir. Bu devletçe desteklenebilir. ‘Tüp Bebek Yönetmeliği’ yakında değişecek. Yeni yönetmelikte yumurta rezervi düşmeden dondurma hakkı verilirse uygulama işe yarar.
Son yıllarda infertilitede uygulanan PRP, eksozom gibi hücresel ya da yeni biyolojik tedaviler ciddi şekilde işe yarıyor.
Geçen hafta yayınlanan üç çalışma var. İkisi Amerika bir tanesi Çin’den… Bu tedavilerin yumurta kalitesini artırdığı belirlendi.
DÜNYA’DA BİR İLK
PRP ve eksozom birlikte kullanıldığında etkili olur mu diye düşündük. Burada ekibi 3 gruba ayırdık.
1. Grup: Sadece PRP uygulanan kadınlar
2 Grup: Sadece eksozom uygulanan kadınlar
3 Grup: PRP ve eksozomun birlikte uygulandığı kadınlar
1. ve 2. gruplarda kadınlarda hemen hemen gebelik oranları yüzde 25 civarında iken PRP ve eksozomun birlikte yapıldığı grupta yüzde 38’lere yükseldi. Yani PRP+eksozom kadınlarda gebelik oranlarını artırıyor. Dünya’da böyle bir çalışma yok. Henüz yayınlanmadı ama tebliğ ettik.