Gece yarısı tatlı bir uykudan aniden uyanıp saate baktığınızda 03.00 veya 04.00 görmek sanıldığından çok daha yaygın bir durum. Uzmanlara göre bu tablo, stres, sağlık sorunları ya da biyolojik ritimden kaynaklanabiliyor. Eğer düzenli şekilde tekrar ediyorsa uykusuzluk, yani insomnia belirtisi olarak kabul ediliyor.
Uykunun doğal döngüsü de bu süreci tetikliyor. İnsanlar gece boyunca birkaç kez hafif uyku evresine giriyor ve özellikle sabaha karşı bu dönem daha belirgin hale geliyor. Bu sırada küçük bir ses ya da vücuttaki biyolojik değişim uyanmaya yol açabiliyor. Ancak yeniden uykuya dalmak her zaman kolay olmuyor.
Stres ve kaygı, gece 3’te uyanmanın en sık nedenlerinden biri. İş, sağlık, ilişkiler ya da maddi sorunlar zihni sürekli tetikte tutarak uykunun bölünmesine yol açıyor. Bunun yanı sıra uyku apnesi, reflü, huzursuz bacak sendromu, depresyon, menopoz belirtileri ya da idrar yollarına ilişkin problemler de gece sık sık uyanmaya neden olabiliyor. Yaş ilerledikçe derin uyku süresinin azalması ve bazı ilaçların yan etkileri de tabloyu ağırlaştırabiliyor.
Biyolojik saat de bu sürece dahil. Gece 3 ila 4 arasında melatonin en yüksek seviyeye ulaşırken, kortizol salgısı artmaya başlıyor ve vücut ısısı yükseliyor. Bu doğal değişimler stresle birleştiğinde kişi kendini bir anda tamamen uyanık bulabiliyor.
Uzmanlar, uyku sorunlarıyla başa çıkmak için düzenli uyku saatleri belirlemenin, gece ekran kullanımından uzak durmanın, kafeini öğleden sonra bırakmanın ve uyumadan önce kitap okuma ya da meditasyon gibi rahatlatıcı alışkanlıklar edinmenin faydalı olduğunu vurguluyor. Düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenme de kaliteli uyku için öneriliyor. Ancak sorun devam ederse mutlaka doktora başvurulması gerekiyor. Bilişsel davranışçı terapi gibi yöntemlerin de bu konuda etkili sonuçlar verdiği biliniyor.