Instagram’da yaptığı paylaşımda dikkatleri üzerine çeken Dr. Sethi, “Her meyve aynı faydayı sağlamaz; bazıları bağırsak bakterileri için adeta bir ziyafetken, bazıları sindirim sistemimizi olumsuz etkileyebilir” diyerek o meyveleri tek tek sıraladı.
Listenin son sırasında, dünya çapında kahvaltıların değişmez tercihi olan aşırı olgun muzlar yer aldı. Dr. Sethi, muzun olgunlaştıkça dirençli nişasta ve lif oranın düştüğünü bundan dolayı şeker miktarının arttığını belirtti.
Dirençli nişastanın ince bağırsakta sindirilemeyip kalın bağırsakta fermente olduğunu aktaran Dr. Sethi, prebiyotik etkiyle faydalı bakterileri beslediğini aktardı.
Ancak aşırı olgun muzlar bu özelliğini kaybederek kan şekerini hızla yükseltebilir ve bağırsak bakterilerine daha az yakıt sağlar.
Dr. Sethi, bu nedenle aşırı olgun muzlardan uzak durulmasını öneriyor. Hafif yeşil muzlar ise hâlâ dirençli nişasta içerdiği için orta riskli kabul edilerek 10 üzerinden 5 puan aldı
Bağırsak sağlığı açısından kavun, armut ve elma orta derecede faydalı meyveler arasında yer aldı.
Bu meyveler lif ve vitamin içerir, ancak prebiyotik özellikleri üst sıralardaki meyveler kadar güçlü değildir.
Üzüm ve portakal ise 10 üzerinden sırasıyla 2 ve 3 puan aldı.
Üzüm, yüksek su içeriği ve C vitamini sayesinde ferahlatıcı olsa da lif ve besin yoğunluğu bakımından daha geride.
Portakal, bağışıklığı destekleyen C vitamini, folat ve antioksidanlarla doludur ancak aşırı tüketimi cildi ışığa daha duyarlı hale getirebilir.
British Journal of Dermatology dergisinde yayımlanan bir araştırma, yüksek miktarda narenciye tüketiminin cilt kanseri riskini artırabileceğini ortaya koydu.
Yine de C vitamini, sağlıklı cilt, damar, kemik ve kıkırdak için kritik öneme sahiptir. Eksikliği, iskorbüt gibi ciddi hastalıklara yol açabilir.
Biraz olgunlaşmamış muzlar, kalp hastalığı, felç, tip 2 diyabet ve bağırsak kanseri riskini düşürmesiyle ilişkilendirilen diyet lifi bakımından zengindir. Lif, sindirimi düzenleyerek kabızlığı önler ve uzun süre tok tutar.
Kivi de çözünür lif açısından öne çıkar:
80 gramlık bir porsiyon kivi yaklaşık 2 gram lif içerir.
Çözünebilir lif, bağırsakta su çekerek jel oluşturur, kabızlığı hafifletir ve bağırsak hareketlerini artırır.
Araştırmalar, kronik kabızlığın bağırsak kanseri riskini 1,5 kat artırabileceğini gösteriyor. Düzenli bağırsak hareketleri, potansiyel toksinlerin bağırsak duvarıyla uzun süre temas etmesini engelleyerek koruyucu etki sağlar.
Dr. Sethi’nin listesinde bağırsak sağlığı için en yüksek puanları alan meyveler yaban mersini ve nar oldu.
Bu meyveler, diyabet ve kanser gibi hastalıklarla ilişkilendirilen serbest radikallere karşı vücudu koruyan güçlü antioksidanlar içerir.
Nar ayrıca, iltihabı azaltan ve kalp sağlığını destekleyen ellagitanin adlı polifenoller açısından zengindir.
Barselona Üniversitesi’nin araştırmasına göre, polifenol açısından zengin beslenme düzeni kalp hastalığı riskini %46 oranında azaltabiliyor.