Bu karar, kivinin bağırsak sağlığına olan faydasının bilimsel olarak kabul edildiğini ve artık yasal olarak pazarlama iletişiminde kullanılabileceğini ortaya koyuyor.
Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan kararda, “kivi tüketiminin dışkılama sıklığını artırarak normal bağırsak fonksiyonuna katkı sağladığı” açıkça belirtildi.
Kısaca ifade etmek gerekirse; Kivi, sindirim sistemini çalıştırıyor. Bu onay, Avrupa’da sağlık faydalarıyla tanıtım izni verilen ilk taze meyve olarak kiviyi özel bir konuma taşıdı.
Euronews’te yer alan habere göre; kararın temelini, günde 2 adet (yaklaşık 200 gram) kivi tüketmenin bağırsak hareketlerini düzenlediğini gösteren 15 yılı aşkın bilimsel araştırma oluşturuyor.
Başvuruyu yapan taraf ise dünya kivi pazarının yaklaşık üçte birini elinde bulunduran Yeni Zelanda merkezli Zespri International Limited oldu.
Avrupa Birliği’nin bu tür sağlık iddialarına onay verme süreci oldukça katı.
Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA), her iddianın ciddi bilimsel verilerle desteklenmesini şart koşuyor.
Son beş yılda yalnızca üç sağlık iddiası onaylanabildi. Bu nedenle kiviye verilen bu onay, bilimsel açıdan önemli bir başarıyı temsil ediyor.
Kivinin bu başarısı, diğer bazı ürünlerin yaşadığı zorlukları da gözler önüne seriyor.
Örneğin, probiyotikler hâlâ AB düzeyinde resmi bir tanım kazanabilmiş değil.
Yoğurt üreticileri “bağırsak sağlığına iyi gelir” gibi ifadeleri kullanamıyor; sadece “laktoz sindirimine yardımcı olur” şeklinde sınırlı ifadeler kullanabiliyorlar.
EFSA, 2021 yılında yayınladığı bilimsel görüşte, kivi tüketimi ile düzenli bağırsak hareketleri arasında nedensel bir ilişki olduğunu doğruladı.
Bu bilimsel destek sayesinde AB, ifadenin “dışkılama sıklığını artırma” şeklinde, tüketici dostu bir dilde yer almasına karar verdi.
Zespri CEO’su Jason Te Brake, karar sonrası yaptığı açıklamada, “Bu gelişme, kivinin sağlığa katkısını daha fazla insanla paylaşmamız için önemli bir fırsat” dedi. Kararın ardından kivi, AB’de “sindirim sağlığını destekleyen meyve” olarak pazarlanabilecek.
.