Haziran ayı enflasyon rakamları piyasaları şaşırttı. TÜİK verilerine göre, aylık enflasyon %1,37 ile tahminlerin oldukça altında kaldı. Yıllık enflasyon ise %35,05’e gerileyerek son dönemin en düşük seviyesine indi. Bu durum, Merkez Bankası’nın para politikasında yeni bir manevra alanı oluşturdu.
Beklentiler çok daha yüksekti. TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi’nde aylık enflasyon %1,61 olarak öngörülürken, Finansal Kurumlar Birliği %2,19, AA Finans ise %1,53 tahmin etmişti. Gerçekleşen oran, tüm bu tahminleri alt üst etti.
Mart ayında politika faizini %46’ya çıkararak sıkı para politikasını pekiştiren Merkez Bankası, 19 Haziran’daki toplantıda faizlerde değişikliğe gitmedi. Şimdi tüm gözler 24 Temmuz’daki Para Politikası Kurulu toplantısında.
Ekonomistler, bu toplantının kritik önemde olduğunu vurguluyor. Düşük enflasyonun, Merkez Bankası’na faiz indirimi için fırsat tanıdığına dikkat çekiyorlar. Piyasada yaygın görüş, 250 baz puanlık bir indirim ihtimalinin yüksek olduğu yönünde.
Uluslararası yatırım bankası Morgan Stanley de benzer bir tahminde bulunarak, Merkez Bankası’nın temmuzda 250 baz puanlık faiz indirimi yapabileceğini açıkladı. Banka, yıl sonuna kadar toplamda 1000 baz puanlık bir indirim ve politika faizinin %36’ya kadar düşebileceğini öngörüyor.
Bu tahminler, yabancı yatırımcıların Türkiye ekonomisine olan güveninin kademeli olarak artabileceği şeklinde yorumlanıyor. Özellikle enflasyonun düşüşünün devam etmesi, Merkez Bankası’nın daha esnek adımlar atmasına olanak sağlayabilir.
Faiz politikasına ilişkin beklentiler değişirken, bankalarda faiz oranları da kısmen dalgalanıyor. Mevduat faizleri şu anda ortalama %50 seviyelerinde. Ancak bazı bankalarda son haftalarda birkaç puanlık düşüşler gözlemleniyor.
Konut kredilerinde faiz oranları hala %3’ün üzerinde. Bazı özel bankalarda bu oran %2,95 ile %2,98 arasında. Taşıt kredilerinde faizler %3,45 ile %4,00 bandında; ihtiyaç kredilerinde ise %3,19 ile %4,00 arasında seyrediyor.
Ekonomistlere göre olası bir faiz indirimi, bankacılık sektörünü de etkileyecektir. “Faiz indirimi, mevduat ve kredi faizlerine yansır; ancak bu etki anlık olmaz, kademeli ve sınırlı bir düşüş süreci yaşanabilir” diyorlar.
Piyasa analistlerine göre 250 baz puanlık bir indirim, mevduat faizlerini %47 seviyelerine, kredi faizlerini ise %3 bandının altına çekebilir. Ancak bu, Merkez Bankası’nın izleyeceği temkinli adımlara bağlı.
Haziran enflasyonunun yarattığı olumlu hava, gözleri temmuz toplantısına çevirdi. 24 Temmuz’da açıklanacak faiz kararı, sadece piyasaların değil; kredi kullanmayı düşünen vatandaşların ve tasarruf sahiplerinin de gündeminde.
Kararın faiz indirimi yönünde olması halinde, hem kredi maliyetlerinde hem de tasarruf getirilerinde bir denge oluşabilir. Ekonomistler, temmuz ayının yılın en kritik para politikası kararlarına sahne olabileceğini düşünüyor.