Japonya’nın en ücra köşesindeki dükkânlarda bile rastlanan ileri teknolojili tuvaletler, ülkeye giden birçok kişinin dikkatini çekmeye devam ediyor. Kapağı otomatik açılan, müzikle kullanıcıyı karşılayan, ısıtmalı oturağa ve çok sayıda fonksiyon tuşuna sahip bu “akıllı tuvaletler”, ilk bakışta Japonya’nın teknoloji tutkusunun bir yansıması gibi görünse de, kökleri çok daha derin bir kültürel anlayışa dayanıyor.
Uzmanlara göre Japonların yüksek teknolojiye sahip tuvaletleri benimsemesinde temel unsur, ülke kültüründe temizlik ve hijyenin taşıdığı özel önem. Şinto inancından beslenen “arınma” kültürü, temizliği yalnızca fiziksel değil, ruhsal bir gereklilik olarak görüyor.
Bu nedenle tuvalet kâğıdıyla temizliğin yeterli olmadığı düşüncesi yaygın. Suyla temizliğin daha hijyenik olduğuna dair güçlü inanç, 1980’lerde tazyikli suyla temizlik sağlayan elektronik klozet kapaklarının hızla yayılmasını sağladı.
Japonya’da misafirperverliğin simgesi olan “omotenashi” felsefesi de teknolojik tuvalet geleneğini güçlendiren bir diğer unsur. Bu anlayış, kişinin ihtiyaçlarının daha ifade edilmeden karşılanmasını hedefliyor.
Kış aylarında ısıtılmış klozet oturakları, tuvalet seslerini perdelemek için kullanılan “Otohime” adı verilen mahremiyet müziği ve kötü kokuları yok eden sistemler, bu felsefenin günlük yaşamdaki somut örnekleri arasında yer alıyor.
Bugün Japonya’da yeni inşa edilen konutların büyük bölümünde akıllı tuvaletler standart olarak sunuluyor.