Gelecek yılın başında mecliste görüşülmesi beklenen yeni yasa tasarısı, kişilerin görünüşleri ve sesleri üzerindeki haklarını yasal güvence altına almayı hedefliyor.
Tasarı kabul edilirse, Danimarka vatandaşları kendi suretleri üzerinde telif hakkı elde edecek. Böylece, kişilerin izni olmadan yapay zekâ ile oluşturulmuş veya manipüle edilmiş görüntü ve ses kayıtları, çevrimiçi platformlardan kaldırılabilecek.
Deepfake, yapay zekâ (AI) tabanlı yazılımlar aracılığıyla bir kişinin görüntüsünün, sesinin ya da hareketlerinin gerçeğe yakın biçimde taklit edilmesiyle üretilen dijital içeriklere verilen ad. Bu teknoloji, eğlence sektöründen reklama kadar birçok alanda kullanılsa da, kişisel verilerin ve kimlik haklarının ihlali açısından ciddi riskler barındırıyor.
Uzmanlara göre, deepfake üretimiyle milyonlarca kişinin görüntüsü, sesi ve vücut hatları izinsiz biçimde işleniyor. Bu durum, hem mahremiyetin ihlali hem de dezenformasyonun yayılması açısından giderek büyüyen bir tehdit oluşturuyor.
Yeni yasa, parodi ve hiciv içeriklerine sınırlı ölçüde izin vermeye devam edecek. Ancak hangi içeriklerin “parodi” kapsamında değerlendirileceği konusunda henüz net bir çerçeve çizilmiş değil.
Hukukçular ve teknoloji uzmanları, Danimarka’nın bu adımını deepfake kaynaklı sahte içeriklerle mücadelede hükümet düzeyinde atılmış en kapsamlı girişimlerden biri olarak nitelendiriyor.
Yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte, yapay zekânın kişisel haklar üzerindeki etkileri konusunda Avrupa genelinde benzer düzenlemelerin gündeme gelmesi bekleniyor.