ABD Başkanı Donald Trump, büyük sözler vermiş ve daha büyük kutlamalarla başkanlık koltuğuna ikinci kez oturmuştu.
Tüm kilit eyaletlerin Trump’ı seçmesiyle tarihi bir zafer elde eden Trump, daha bir yıl dolmadan yönetiminin en büyük testiyle karşı karşıya kaldı.
Yüksek Mahkeme’nin Trump’ın en büyük silahı olan tarifeler hakkında, TrumpI bağlayan yasaklar getirmeye hazırlandığı, hükümetin kapanmasının 1 ayı bulduğu, ve ülke genelinde Trump’ın partisinin geride kaldığı seçimlerin yapıldığı bir dönemde Trump hem siyasi hem de hukuki baskı altında.
Florida’daki tatilinden dönerken muhalefet parti olan Demoktrat New York belediye başkan adayı Zohran Mamdani’yi hedef alan Trump, “Eğer seçilirse New York’a federal fon göndermem” diyerek en büyük rakibi haline gelen Mamdani’yi hedef aldı. Ancak bu açıklama Mamdani’ye olan desteği arttırdı.
ABD’nin atan kalbi olan New York, Trump için sembolik olduğu kadar siyasi bir kayıp.
New York, ABD’nin en fazla nüfusu olan şehri. Buradaki seçmenler Trump’ın ve Cumhuriyetçiler’in geleceği için önemli.
Dahası, kendi değişiyle sosyalist olan Filistin destekçisi Mamdani, Trump’ın siyasi olarak savunduğu herşeyin aksini sembolize ediyor.
Mamdani’nin New York’ta başarılı bir yönetim sergilemesi, Trump’ın yönetim tarzının en büyük eleştirisi olabilir. Trump istese de istemese de, Mamdani geliyor.
New York’u kaybeden Trump, elindeki en güçlü silah olan gümrük tarifelerini de kaybedebilir.
Trump’a göre çarşamba günü Yüksek Mahkeme’nin alacağı karar, ülke tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olacak.
Mahkeme, Trump’ın 1977 tarihli Uluslararası Acil Ekonomik Güçler Yasası’nı kullanarak müttefik ülkelere ağır vergiler getirmesinin yasal olup olmadığını inceleyecek.
Trump, bu tarifelerin Amerikan ekonomisini güçlendirdiğini ve ülkenin “dünyada yeniden saygı gören bir konuma” geldiğini savunuyor.
Ancak ekonomistler bu politikanın fiyat artışlarını körüklediğini belirtiyor. Eğer Trump bu davayı kaybederse, tarife koyma gücü Kongre’ye geçecek ve ABD hükümeti tarifelerden zarar gören işletmelere tazminat ödeyecek.
Trump sosyal medya hesabında “Eğer kazanırsak dünyanın en zengin ve en güvenli ülkesi olacağız. Eğer kaybedersek neredeyse üçüncü dünya seviyesine düşebiliriz. Tanrı korusun” dedi.
Daha önce duruşmaya katılmayı düşündüğünü söyleyen Trump, sonrasında “Yüksek Mahkeme kararının önemini gölgelemek istemediğini” belirterek katılmayacağını açıkladı.
Bu esnada Demokratlar’ın desteklediği kapanma hala devam ediyor. Bir aydır süren kapanma nedeniyle memurlar maaş alamıyor.
Havaalanı çalışanları, askerler, yazmanlar, müfettişler maaş alamıyor.
Durum öyle bir hale geldi ki, kapanma esnasında memurlara gıda yardımı sağlayan kurum da kapanmanın eşeğine geldi.
Buna rağmen Trump, Demokratlarla anlaşmayı reddediyor. ABD Başkanı “Demokratlar tarafından hiçbir şey yapmaya zorlanmayacağım” dedi ve durumdan dolayı yine Demokratları sorumlu tuttu.
Ancak Trump uzlaşmayı reddederken, halk desteğini de kaybediyor. Ipsos ve Washington Post anketlerine göre Trump, daha 1 yılını doldurmadan anketlerde yüzde 40’lara kadar düştü.
ABD Başkanı, yönetiminin en zor sınavında geride kalıyor.