Rafine edilmemiş deniz tuzu, deniz suyunun buharlaştırılmasıyla elde ediliyor ve magnezyum, potasyum, kalsiyum, iyot gibi mineralleri bünyesinde barındırıyor. Bu özelliği sayesinde vücut için gerekli olan eser elementleri koruyarak sağlıklı bir mineral dengesi sağlıyor.
Benzer şekilde, Himalaya pembe tuzu da demir, magnezyum, kalsiyum ve potasyum açısından zengin yapısıyla öne çıkıyor. Pakistan’da çıkarılan bu tuzun pembe rengini, içerdiği doğal demir oksitler veriyor.
Sofra tuzu, en yaygın kullanılan tuz türü olsa da en fazla işlenmiş olanıdır. Genellikle iyotla zenginleştirilmiş biçimde satılır. İyot, tiroid fonksiyonları için hayati öneme sahip bir mineral olup özellikle hamileler ve çocuklarda beyin ve kemik gelişimi açısından büyük önem taşır.
Ancak uzmanlar, aşırı rafinasyon işlemi nedeniyle sofra tuzunun doğal minerallerden arındığını ve fazla tüketildiğinde kan basıncını yükseltebileceğini hatırlatıyor.
Deniz tuzu, iri taneli yapısı ve doğal aromasıyla sofralarda tercih edilen bir seçenek. Sofra tuzuna göre daha az sodyum içeriyor ve genellikle minimum düzeyde işleniyor. Bu özelliği, tuzun doğal minerallerini korumasını sağlıyor.
Uzmanlara göre deniz tuzu, yemeklerde aynı tuzluluk hissini daha az miktarda kullanımda verebildiği için sodyum alımını azaltmak isteyenler için uygun bir alternatif.
Himalaya pembe tuzu, içerdiği 80’e yakın doğal mineral sayesinde vücuda destek sağlayan nadir tuz türlerinden biri olarak kabul ediliyor. Ancak uzmanlar, bu minerallerin miktarının düşük olduğunu ve tek başına büyük bir sağlık etkisi yaratmayacağını vurguluyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), sağlıklı bir bireyin günlük sodyum alımını 2.300 miligramla sınırlamasını öneriyor. Bu miktar, yaklaşık bir çay kaşığı sofra tuzuna denk geliyor. Uzmanlar, işlenmiş gıdalarda gizli tuz kaynaklarının da dikkate alınması gerektiğini, bu ürünlerin farkında olmadan günlük sodyum alımını iki katına çıkarabileceğini belirtiyor.
Yüksek tuz tüketimi, yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları ve böbrek sorunları gibi ciddi sağlık problemlerine yol açabiliyor. Uzmanlar, tuzu tamamen bırakmak yerine doğru türünü ve uygun miktarını tercih etmenin en sağlıklı yaklaşım olduğunu belirtti.
