Havaların soğumasıyla birlikte soğuk hava etkisinin yoğun olduğu ülkelerde kaloriferlerin yanmasıyla nem oranının tehlikeli seviyelere düşmesi paralel oldu. Burun kuruluğundan cilt kaşıntılarına, artan enfeksiyon riskinden uyku problemlerine kadar birçok soruna yol açan kuru havaya karşı alınabilecek önlemler sıralanırken Rusya’dan ilginç çağrı geldi; ‘vazelin stoklayın’…
Uzmanlara göre, yaşam alanları için ideal nem oranı %40 ila %50 aralığındadır. Kaloriferlerin çalışmasıyla bu oran %40’ın altına düştüğünde, vücudumuz alarm vermeye başlar.
Havadaki nemin azalması, özellikle mukoza zarlarımız ve cildimiz üzerinde doğrudan olumsuz bir etki yaratır.
Burun ve boğaz kuruluğu: Havadaki nemin azaldığının ilk ve en belirgin işareti, burun içinde hissedilen kuruluk ve gerginliktir. Bu durum nefes almayı zorlaştırabilir ve boğazda kaşıntı hissine yol açabilir.
Artan enfeksiyon riski: Burun ve boğazdaki mukoza zarı, bakteri ve virüslere karşı vücudun ilk savunma hattıdır. Bu bariyer kuruduğunda, işlevini yerine getiremez ve enfeksiyon kapma riski önemli ölçüde artar.
Cilt problemleri ve kaşıntı: Cilt, nemini kaybederek kurumaya, pul pul dökülmeye ve kaşınmaya başlar. Özellikle ellerin üstü ve parmak aralarında çatlamalar görülebilir. Bu durum, atopik dermatit gibi mevcut cilt rahatsızlıklarını şiddetlendirebilir.
Saçlarda kepeklenme: Tıpkı cilt gibi, saç derisi de kurur ve bu durum kepeklenmenin artmasına neden olur.
Uyku kalitesinin düşmesi: Nefes almada yaşanan zorluk ve sürekli susuzluk hissi, gece boyunca sık sık uyanmaya neden olarak uyku kalitesini düşürür.
Alerji ve astımın tetiklenmesi: Kuru hava, solunum yollarını daha hassas hale getirerek alerjik reaksiyonları ve astım ataklarını tetikleyebilir.
Ses tellerine zarar: Özellikle öğretmen, şarkıcı gibi meslek grupları için kuru hava, ses tellerine zarar vererek ses kısıklığına yol açabilir.
Neyse ki, bu olumsuz etkilerle başa çıkmak için alabileceğiniz basit ama etkili birçok önlem bulunuyor:
Evinizin nem dengesini sağlayın: En etkili çözüm, bir hava nemlendirici (buhar makinesi) kullanmaktır. Cihazı, odanın büyüklüğüne uygun seçmeye ve hava akışının engellenmediği bir yere koymaya özen gösterin. Alternatif olarak, kalorifer peteklerinin üzerine ıslak havlular koymak veya odalarda saksı bitkileri bulundurmak da havanın nemlenmesine yardımcı olur. Evi sık sık havalandırmak ve ıslak temizlik yapmak da faydalıdır.
Tıbbi destek alın: Burun kuruluğunu gidermek için eczanelerde satılan deniz tuzu içeren burun spreylerini düzenli olarak kullanabilirsiniz. Gözlerdeki kuruluk için ise suni gözyaşı damlaları rahatlama sağlayacaktır.
Cilt bakım rutininizi güncelleyin: Cildi kurutan sabunlar yerine nazik temizleme jelleri tercih edin.
Duştan sonra cildiniz hafif nemliyken, yoğun nemlendirici bir losyon veya vücut yağı uygulayın. Tüm bunlara ek çözüm olarak bir de uzmanlardan vazelin kullanın çağrısı geldi.
Yüzünüz için, özellikle vazelin ve gliserin içeren, nemi cilde hapseden koruyucu kremler kullanın. Kış aylarında dışarı çıkarken bebekler için kullanılan bariyer kremler de etkili bir koruma sağlar. Kaloriferli dönemin getirdiği sıcaklığın tadını çıkarırken, alacağınız bu basit ama etkili önlemlerle sağlığınızı koruyabilir, kış aylarını çok daha zinde ve konforlu geçirebilirsiniz.