Avustralya hükümeti, ülkenin iklim krizinin yıkıcı etkilerini gözler önüne seren ve İklim Değişikliği Bakanı Chris Bowen tarafından “korkunç ve endişe verici” olarak nitelendirilen Ulusal İklim Risk Değerlendirmesi’ni yayınladı.
Rapor, 3 derecelik bir ısınma senaryosunda Sidney’de sıcaklığa bağlı ölümlerin %444 artacağını öngörürken, hükümetin bu hafta 2035 emisyon hedefini belirlemeye hazırlanması siyasi bir fırtınaya yol açtı.
Tartışmaların merkezinde ise, hükümetin iklim kriziyle mücadele ederken aynı anda dev bir fosil yakıt projesine onay vermesi yer alıyor.
The Guardian’ın haberine göre, Avustralya İklim Servisi tarafından hazırlanan ve uzun süredir beklenen rapor, ülkenin halihazırda 1,5 derece ısındığını belirtiyor. En kötü senaryoya (3 derece ısınma) göre öngörülen bazı sonuçlar şunlar:
Deniz seviyesinin yükselmesiyle 2090 yılına kadar 3 milyondan fazla kıyı sakini sel ve erozyon riskiyle karşı karşıya kalacak.
Sıcak hava dalgaları, Sidney’de sıcaklığa bağlı ölümleri %444, Darwin’de ise %423 artırabilir.
Bakan Bowen, “Bu krizin gerçek etkisini küçümsememek önemli. Avustralya halkına karşı dürüst olmamız gerekiyor” dedi.
Bu raporun yayınlanmasının ardından federal hükümetin, bu hafta sonuna doğru 2035 yılı için %65-%75 aralığında bir emisyon azaltma hedefi belirlemesi bekleniyor. Bakan Bowen, “Eylemsizliğin maliyeti her zaman eylemin maliyetinden daha ağır basacaktır” diyerek iddialı bir hedef belirleyeceklerini söyledi.
Ancak bu açıklamalar, hükümetin aynı hafta çevrecilerin “karbon bombası” olarak adlandırdığı devasa Woodside Kuzey Batı Rafı gaz projesinin 2070’e kadar uzatılmasına onay vermesiyle gölgelendi. Bowen, bu kararı “fosil yakıtların yeşil enerjiye geçişte bir rolü olduğu” gerekçesiyle savundu.
Hükümetin bu çelişkili adımı, çevre örgütleri ve muhalefetten sert tepki gördü. İklim Konseyi raporu “dehşet verici” olarak nitelerken, Yeşiller Partisi lideri Larissa Waters, hükümeti “kömür ve doğalgazdan elde edilen kârı, insanların güvenliği ve doğayı korumanın önüne koymakla” suçladı.
Raporun yayınlanmasındaki gecikmeler de, hükümetin bulguları gizlemeye çalıştığı iddialarıyla ayrı bir parlamento soruşturmasına konu oldu.
