enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
41,1387
EURO
48,1838
ALTIN
4.600,65
BIST
11.279,95
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
30°C
İstanbul
30°C
Parçalı Bulutlu
Salı Parçalı Bulutlu
30°C
Çarşamba Açık
30°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
30°C
Cuma Az Bulutlu
28°C

Sebebi o ekmekler çıktı: Tansiyonu fırlatıyor, inmeye sebep oluyor

Sebebi o ekmekler çıktı: Tansiyonu fırlatıyor, inmeye sebep oluyor
Advert
31.08.2025 10:28
0
A+
A-

Türkiye’de sofraların vazgeçilmezi ekmek, “gizli tuz” yüküyle mercek altında. Uzmanlara göre günlük sodyum alımının önemli bir kısmı ekmekten geliyor ve bu durum tansiyon, kalp-damar hastalıkları ve inme riskini artırıyor. Dünya Sağlık Örgütü, yetişkinler için günde 5 gramdan (2.000 mg sodyum) az tuz tüketilmesini öneriyor; mevcut tüketim ise çoğu ülkede bu seviyenin çok üzerinde. 

EKMEĞİN TARİFİNDE YER ALIYOR

Ekmek, işlenmiş gıdalar kadar “tuzlu” algılanmasa da düzenli ve yüksek tüketim nedeniyle günlük sodyum alımında başı çekebiliyor. WHO, aşırı sodyumun kan basıncını yükselterek kalp-damar hastalığı ve felç riskini artırdığını vurguluyor. 

SINIRI DİNLEYEN YOK

Akademik çalışmalar, Türkiye’de farklı bölgelerden toplanan ekmeklerde ortalama tuz oranının %1,28 civarında olduğunu bildiriyor. Mevzuatta ekmekte tuz için üst sınırın %1,5 olarak belirlendiği aktarılıyor. Yani birçok ürün yasal sınırın altında olsa bile, tüketim miktarı yüksek olduğunda toplam yük kolayca artabiliyor. 

“GİZLİ TUZ” OLABİLİR

Farkında olmadan alınan sodyum, özellikle:

-Hipertansiyon (yüksek tansiyon),

-Kalp hastalığı ve inme,

Böbrek hastalıkları ve bazı diğer sağlık sorunları için tetikleyici kabul ediliyor. WHO verileri, aşırı sodyumun her yıl milyonlarca ölüme katkıda bulunduğunu ortaya koyuyor. 

“KESİNLİKLE ÜSTÜNÜ OKUYUN”

“Az tuzlu” ya da “tuz azaltılmış” seçenekleri sorun: Fırın ve marketlerde düşük tuzlu ürünleri talep edin.

Porsiyonu yönetin: Tabağınızdaki ekmek dilimini küçültmek toplam sodyumu hızla düşürür.

Etiket okuyun: Ambalajlı ürünlerde 100 g başına sodyum (mg) değerine bakın; mümkünse daha düşük olanı seçin.

Evde eşlikçileri tuzdan arındırın: Peynir, salamura, işlenmiş et ve sosları azaltın; “tuz üstüne tuz” binmesin.

Baharat ve otlarla lezzetlendirin: Tuz yerine kekik, biberiye, kimyon, sarımsak, limon gibi seçeneklerle damak tadını yeniden eğitin.

Ailece hedef koyun: WHO’nun yetişkinler için önerdiği günlük 5 g tuz eşiğini (yaklaşık 1 çay kaşığı) aşmamayı ortak hedef yapın. 

UZMANLARIN ÖNERİSİ NE?

Halk sağlığı otoriteleri, nüfusun toplam sodyum alımını düşürmek için sık tüketilen ürünlerde (ekmek gibi) tuzun kademeli azaltılmasını ve tüketicinin etiketle bilgilendirilmesini savunuyor. Bilimsel literatür, ekmekte tuzu kademeli düşürmenin hem mümkün hem de damak tadına uyum açısından daha kabul edilebilir olduğunu gösteriyor. 

Ekmek tek başına “tuzlu” görünmeyebilir; ancak sıklık + porsiyon çarpanı nedeniyle günlük sodyumun sessiz baş aktörü olabiliyor. Sepete giren her somunda “gizli tuz”u düşünmek; daha az, daha bilinçli ve mümkünse daha düşük tuzlu seçeneklere yönelmek, hem kalbin hem de tansiyonun lehine.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.