Kahve, günün başlangıcı ya da yoğun iş temposunda birçok insan için vazgeçilmez bir içecektir. Ancak uzmanlar uyarıyor: Fazla kahve tüketimi sadece uykusuzluğa değil, huzursuzluk, kaygı ve iç sıkıntısı gibi psikolojik sorunlara da yol açabiliyor.
Kahvenin ana maddesi olan kafein, merkezi sinir sistemini uyararak dikkati artırıyor ve yorgunluğu azaltıyor. Ancak yüksek miktarlarda kafein, kalp atışlarını hızlandırıyor, stres hormonlarını yükseltiyor ve sürekli bir gerginlik hissine neden olabiliyor.
Günde üç-dört fincandan fazla kahve içenlerde çarpıntı, el titremesi, uyku sorunları ve bunalım gibi şikayetler sıkça görülüyor. Ayrıca herkesin kafeine karşı hassasiyeti farklı olduğundan, bazı kişiler sadece bir fincan kahveden sonra bile huzursuzluk yaşayabiliyor.
Uzmanlar, günlük kafein alımının 400 mg'ı geçmemesi gerektiğini vurguluyor. Özellikle akşamları içilen kahve, uyku düzenini bozduğu için ertesi gün kaygı ve sıkıntıya yol açabiliyor.
Kahve keyifli bir içecek olsa da, aşırı tüketimi huzursuzluk, kaygı ve iç sıkıntısına neden olabiliyor. Bu nedenle kahve severlerin tükettikleri miktarı dengelemeleri ve akşamları daha hafif içecekler tercih etmeleri ruhsal sağlıkları için önemli.