enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
42,7015
EURO
50,2393
ALTIN
5.915,19
BIST
11.348,83
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
12°C
İstanbul
12°C
Parçalı Bulutlu
Çarşamba Açık
15°C
Perşembe Az Bulutlu
13°C
Cuma Az Bulutlu
14°C
Cumartesi Çok Bulutlu
14°C

İktidarı kızdıracak rapor! Durum vahim…

İktidarı kızdıracak rapor! Durum vahim…
Advert
16.12.2025 19:38
0
A+
A-

Türkiye’nin 26 ilinde 2 bin 494 kişiyle yüz yüze yapılan TÜSİAR Türkiye Raporu Aralık 2025 araştırması, ülkede derinleşen geçim krizinin yurttaşların gündemindeki belirleyici yerini koruduğunu ortaya koydu. Ekonomi hâlâ birinci sırada yer alsa da, adalet, hukuk, liyakat ve değerler alanındaki sorunlar hızla ikinci bir ana eksen oluşturuyor. Araştırma sonuçları, tek boyutlu bir ekonomik kriz algısından çok boyutlu bir toplumsal sorunlar tablosuna geçildiğine işaret ediyor.

ÖRNEKLEM TÜRKİYE’Yİ YANSITIYOR

Araştırma, Türkiye’nin sosyo-ekonomik, demografik ve siyasal çeşitliliğini yansıtacak biçimde NUTS-2 bölgesel sınıflamasına göre belirlenen 26 ilde gerçekleştirildi. İstanbul (yüzde 27,3), Ankara (yüzde 10,3) ve İzmir (yüzde 8,1) başı çekerken; Bursa, Gaziantep, Şanlıurfa, Van, Mardin, Erzurum, Trabzon ve Zonguldak gibi farklı bölge ve profillere sahip iller de örnekleme dahil edildi. Bu dağılım sayesinde araştırma yalnızca metropollerin değil, Anadolu’nun farklı toplumsal ve ekonomik dinamiklerini de kapsayan güçlü bir temsiliyet sundu. Araştırmanın cinsiyet dağılımı, TÜİK’in Türkiye geneli nüfus verileriyle neredeyse birebir örtüştü. Katılımcıların yüzde 50,4’ü erkek, yüzde 49,6’sı kadınlardan oluştu. Resmi nüfus dağılımıyla farkın yalnızca yüzde 0,4 olması, çalışmanın istatistiksel güvenilirliğini ve genellenebilirliğini güçlendiren önemli bir unsur olarak öne çıktı.

EKONOMİ İLK SIRADA AMA AĞIRLIĞI AZALIYOR

“Türkiye’nin en önemli sorunu nedir?” sorusuna verilen yanıtlarda:

Ekonomi / hayat pahalılığı: yüzde 50,1

Adalet / hukuk / yargı sistemi: yüzde 13,7

Ahlaki değerlerde bozulma: yüzde 8,3

Yolsuzluk ve liyakat eksikliği: yüzde 7,2

Ekonomi başlığı ilk sıradaki yerini korusa da, Mayıs 2025’e kıyasla 11,4 puanlık bir düşüş yaşandı. Bu gerileme, ekonomik sorunların hafiflemesinden çok; adalet, hukuk ve kurumsal işleyişe dair rahatsızlıkların daha görünür hâle geldiğini gösteriyor.

ADALET VE HUKUK TALEBİ YÜKSELİYOR

“Adalet / hukuk / yargı sistemi” başlığı, Mayıs 2025’e göre 2 puan artarak ikinci sıraya yerleşti. Bu artış, yurttaşların yalnızca ekonomik refah değil, adil yargılanma, hukukun üstünlüğü ve kurumsal güven taleplerini de temel sorun alanları arasında gördüğünü ortaya koyuyor.

HER 10 KİŞİDEN 7’Sİ: ‘DAHA DA YOKSULLAŞTIK’

Araştırmanın en çarpıcı sonuçlarından biri, yurttaşların kendi ekonomik durumlarına ilişkin değerlendirmeleri oldu.

Yüzde 38,5: Çok kötüleşti

Yüzde 31,5: Biraz kötüleşti

Bu verilerle birlikte, katılımcıların yüzde 70’i son bir yıl içinde ekonomik durumunun kötüleştiğini belirtti. Ekonomik durumunda iyileşme olduğunu söyleyenlerin oranı ise yalnızca yüzde 13,4’te kaldı.

 “AYNI KALDI” DEMEK BİLE RAHATLAMA ANLAMINA GELMİYOR

Katılımcıların yüzde 16,6’sı ekonomik durumunun “aynı kaldığını” ifade etti. Ancak yüksek enflasyon ve alım gücü kaybı dikkate alındığında, bu yanıtlar dahi reel bir iyileşmeden çok süregelen bir geçim sıkışmasını işaret ediyor.

GENEL TABLO: ÇOK BOYUTLU BİR KRİZ

TÜSİAR Türkiye Raporu Aralık 2025 verileri, Türkiye’de gündemin hâlâ ekonomi merkezli olduğunu ancak adalet, hukuk, liyakat ve toplumsal değerler başlıklarının hızla ikinci bir ana eksen oluşturduğunu ortaya koyuyor. Yurttaşların yaşadığı ekonomik kayıplar, makro göstergelerle anlatılan “istikrar” söylemiyle örtüşmezken, hane halkı düzeyinde derinleşen geçim krizinin politik ve toplumsal sonuçları daha görünür hale geliyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.