Söz konusu ilanların önemli bir kısmı ya gerekli ruhsatlara sahip değildi ya da verilen ruhsat numaraları resmi kayıtlarla uyuşmuyordu. Bazı ilanların ise kısa süreli kiralamaların kısıtlandığı ya da açıkça yetkilendirme gerektiren bölgelerde yer aldığı belirtildi.
Bakanlık, İspanya’da yayınlanan tüm konaklama ilanlarının yerel ve bölgesel konut kurallarına uygun olması gerektiğini ve bu uyumluluğun sağlanmasından platformların sorumlu olduğunu vurguladı. Kurallara aykırılık tespit edildiğinde, ilanın derhal yayından kaldırılması gerektiği ifade edilirken, Airbnb’nin bu süreci olması gerekenden çok daha yavaş yürüttüğü öne sürüldü.
Travel Tomorrow’da yer alan habere göre; İspanya Tüketici Hakları Bakanı Pablo Bustinduy, “Binlerce aile barınma sorunu nedeniyle hayatta kalma mücadelesi verirken, birkaç kişi bu iş modeliyle zenginleşiyor ve insanları evlerinden ediyor” dedi. Bustinduy, her uyumsuz ilan yüzünden yerel halk için erişilebilir konut sayısının azaldığını belirtti.
Airbnb’ye verilen ceza, İspanya’nın aşırı turizme karşı attığı son adımlardan biri. 2025’in başlarında halk tarafından düzenlenen ve su tabancalı protestolarla gündeme gelen tatil kiralama karşıtı eylemler, bu politikanın arka planını oluşturuyor. Hükümet daha önce Temmuz 2025’te Booking.com’un 4 bin ruhsatsız ilanını yayından kaldırmasını sağlamıştı.
Bazı şehirler bu konuda daha da radikal adımlar atıyor. Örneğin Barselona, 2028 yılına kadar tüm turistik daireleri aşamalı olarak kaldırma kararı aldı.
Bu tür önlemler yalnızca İspanya ile sınırlı değil. New York, Berlin, Paris ve San Francisco gibi şehirler de kısa süreli kiralama platformlarına karşı ciddi kısıtlamalar getirmiş durumda.
Airbnb, verilen cezanın “nihai” olduğunu belirten Bakanlık açıklamasına rağmen kararı mahkemeye taşımayı planlıdığı öğrenildi.
