enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
42,6018
EURO
50,1944
ALTIN
5.868,89
BIST
11.233,66
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
14°C
İstanbul
14°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
13°C
Cumartesi Az Bulutlu
13°C
Pazar Çok Bulutlu
12°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Antidepresanları bırakmanın en etkili yolu belli oldu

Antidepresanları bırakmanın en etkili yolu belli oldu
Advert
11.12.2025 17:45
0
A+
A-

Mevcut tedavi kılavuzları, antidepresanların semptomlar geçtikten sonra altı ila dokuz ay daha kullanılmasını öneriyor. Ancak birçok kişi, duygusal körelme veya cinsel işlev bozukluğu gibi uzun vadeli yan etkilere rağmen bu ilaçları yıllarca kullanmayı sürdürüyor. Bu durum, antidepresanları bırakmak isteyen pek çok hastayı kararsız bırakıyor.

İşte bu soruya yanıt arayan Fransa ve İtalya’dan bir araştırma ekibi, şimdiye kadarki en titiz analiz olduğunu söyledikleri bir çalışmayı The Lancet Psychiatry dergisinde yayımladı. 17 binden fazla katılımcının yer aldığı 76 randomize çalışmanın incelendiği bu analizde, ilacı yavaş yavaş azaltmanın ve eş zamanlı olarak psikolojik desteğin sürdürülmesinin, belirtilerin geri dönmesini önlemede etkili olduğu görüldü.

Euronews’in haberine göre; araştırmanın başyazarı, Verona Üniversitesi’nden Profesör Giovanni Ostuzzi, antidepresanları bırakmanın çoğu hasta için mümkün olduğunu ancak bu kararın uzmanlarla birlikte alınması gerektiğini belirtti. Ostuzzi, en uygun stratejilerin kişisel ihtiyaçlara göre uyarlanmasının önemine dikkat çekti.

Araştırmacılar, özellikle bırakma sürecindeki iki faktörün başarıda belirleyici olduğunu vurguladı: Doz azaltımının süresi ve psikolojik desteğin varlığı. Dört haftadan uzun süren her azaltım “yavaş doz azaltımı”, 12 haftayı aşanlar ise “çok yavaş doz azaltımı” olarak tanımlandı. Ani bırakmaya ya da hızlı azaltıma kıyasla, bu yöntemlerin her beş hastadan birinde nüksetmeyi önleyebileceği tahmin ediliyor.

Verona Üniversitesi’nden Debora Zaccoletti de bilişsel davranışçı terapi ve farkındalık temelli yöntemlerin, kısa vadede bile umut verici alternatifler sunduğunu ifade etti. Ancak araştırmacılar, bu sonuçların antidepresanların gereksiz olduğu ya da psikoterapinin tek başına yeterli olduğu anlamına gelmediğinin altını çizdi.

Çalışmanın sınırlamaları da dikkat çekici. Özellikle psikoterapiye ilişkin kanıtların sınırlı olduğu ve eldeki verilerin büyük çoğunluğunun depresyona, yalnızca yüzde 20’sinin ise anksiyeteye odaklandığı belirtildi. Bu nedenle, anksiyete tedavisi konusunda daha fazla veri gerektiği ifade edildi.

Araştırmaya katılmayan uzmanlar ise eldeki bulguların dikkatli yorumlanması gerektiğini vurguladı. Imperial College London’dan Dr. Sameer Jauhar, depresyon atağı geçirmiş kişilerin yüzde 60 ila yüzde 70’inin yeniden benzer bir süreç yaşadığını ve antidepresanların bu riski yarıya indirdiğini hatırlattı. Jauhar, psikolojik desteğin her zaman ilaçların yerini alamayacağını, bazı hastaların hâlâ farmakolojik tedaviye ihtiyaç duyduğunu söyledi.

Not: Bu içerik tıbbi tavsiye niteliği taşımaz, sadece araştırma sonuçlarını aktarır. Tedavi değişiklikleri için mutlaka bir sağlık uzmanına danışılmalıdır.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.