Bağırsak kanseri, yaşamı tehdit eden kanser türleri arasında üçüncü sırada yer alıyor. Kalın bağırsak kanserinin oluşumunda genetik faktörler, beslenme alışkanlıkları ve polipler rol oynuyor. Türk Gastroenteroloji Derneği (TGD) tarafından düzenlenen 42. Ulusal Gastroenteroloji Haftası’nda bağırsak kanserinin önlenebilir kanserler arasında yer aldığını belirten Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Özlen Atuğ, bu ciddi hastalıkla ilgili hayati bilgiler paylaştı:
Neler yapmalıyız?
Bağırsak sağlığı, kanser riskinin azaltılmasında temel bir rol oynar. Bağırsak sağlığının korunması büyük ölçüde yaşam tarzı tercihleri ve beslenme düzeniyle ilgilidir.
Prof. Dr. Özlen Atuğ
En etkili yöntem
Kolonoskopi ile prekanseröz poliplerin saptanıp çıkarılması, kolon kanserini önlemede en etkili yöntemdir. Erken evrede çıkarılan polipler sayesinde hastalık oluşmadan engellenebilir ve mortalite belirgin şekilde azalır. Ortalama riskli bireylerde 10 yılda bir uygulanır; yüksek riskli kişilerde aralıklar kısaltılabilir.
Gereksiz yere antibiyotik kullanmayın
Geniş spektrumlu antibiyotiklerin mikrobiyotayı baskılaması şu sonuçlara yol açabilir:
– Yararlı bakteri çeşitliliğinin azalması,
– Patolojik bakterilerin fazla çoğalması,
– İnflamasyonun (iltihaplanma) tetiklenmesi,
– Bağışıklık sisteminin dengesinin bozulması,
– Kanser riskini artırabilecek toksik metabolitlerin oluşması. Bilimsel çalışmalar, sık antibiyotik kullanımının kolon kanseri gelişimi ile ilişkilendirilebileceğine işaret etmektedir. Bu nedenle antibiyotikler yalnızca gerekli durumlarda ve hekim önerisiyle kullanılmalıdır.
Böyle beslenin
Bağırsak sağlığını korumaya yönelik beslenme düzeninde öne çıkan noktalar şunlardır:
– Lifli beslenme: Sebzeler, meyveler, tam tahıllar ve baklagiller bağırsak hareketlerini
düzenler, yararlı bakterilerin beslenmesini sağlar ve kolon kanseri riskini azaltır. Günlük 25–30 gr lif alınması önerilir.
– Kırmızı ve işlenmiş et tüketimini azaltma: İşlenmiş etler kanserojen kabul edilmekte,
kırmızı et tüketimi de riski artırabilmektedir.
– Sağlıklı yağ tüketimi: Zeytinyağı ve omega-3 kaynakları inflamasyonu azaltır.
– Rafine şeker ve işlenmiş gıdalardan kaçınma: İnsülin direnci ve inflamasyon üzerinden
kanser riskini yükseltir.
– Fermente gıdalar: Yoğurt, kefir, tarhana,turşu gibi probiyotik kaynaklar mikrobiyota
çeşitliliğini destekler.
– Prebiyotik gıdalar: Pırasa, soğan, sarımsak, muz, yulaf gibi besinler yararlı bakterilerin
çoğalmasını teşvik eder.
Yaşam tarzı önerileri
– Düzenli fiziksel aktivite: Haftada en az 3 gün 45 dakika tempolu yürüyüş
– Normal vücut ağırlığını korumak: Obezite kolon kanseri için önemli bir risk faktörüdür.
– Sigara ve alkolü bırakmak: Mikrobiyota dengesini bozar, inflamasyonu artırır. Bağırsak mukozasını zarar vererek kanser riskini artırır.
– Yeterli su tüketimi: Bağırsak fonksiyonlarını düzenler.
– Stresi yönetmek: Bağırsak-beyin aksı üzerinden mikrobiyotayı doğrudan etkiler.
– Gereksiz antibiyotik kullanımından kaçınmak: Mikrobiyota sağlığını korumanın temel şartlarından biridir.
Kanser nasıl gelişir?
Bağırsak (kolon) kanseri dünya genelinde ve Türkiye’de en sık görülen kanser türleri arasındadır. Hastalık çoğunlukla adenomatöz poliplerin yıllar içinde kansere dönüşmesiyle ortaya çıkar.
Bu süreç; genetik yatkınlık, yaşam tarzı, mikrobiyal denge ve kronik inflamasyon gibi birçok faktörden etkilenir. Bağırsak mikrobiyotasındaki dengenin bozulması (disbiyoz), kanser gelişimine
şu mekanizmalarla katkı sağlar:
1. Kronik inflamasyonun (iltihaplanma) artması,
2. DNA hasarı oluşturan toksin üretimi,
3. Bağışıklık yanıtının zayıflaması.
Özellikle inflamatuvar bağırsak hastalıklarında (ülseratif kolit, Crohn) süreğen iltihap nedeniyle kolon kanseri riski belirgin şekilde artar.
Korunma yolları
Kolon kanseri, en fazla önlenebilir kanser türlerinden biridir. Kanserin çoğu, polip adı verilen iyi huylu oluşumlardan geliştiği için düzenli tarama ile polipler tespit edilerek çıkarılabilir.
Bu sayede kanser gelişimi tamamen engellenebilir. Erken evrede tanı konduğunda tedavi başarı oranı oldukça yüksektir.
Kolon kanseri taraması nasıl yapılır?
Düzenli tarama ile kolon kanserinin erken saptanması veya tamamen önlenmesi mümkündür. Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’nın yürüttüğü Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) aracılığıyla ücretsiz kolon kanseri taramaları yapılmaktadır. Tarama programı iki aşamalıdır:
– 50–70 yaş arası bireylerde,
– İki yılda bir Gaitada Gizli Kan Testi (GGK) yapılır.
– Test pozitif çıkarsa kişi kolonoskopiye yönlendirilir.
70 yaş üzeri tarama önerilmemektedir
Uluslararası kılavuzlarda son yıllarda artan genç kolon kanseri vakalarına bağlı olarak tarama yaşı 45’e çekilmiştir.
YÜKSEK RİSKLİ BİREYLER
Aile öyküsü olanlarda, genetik risk taşıyanlarda ve inflamatuvar bağırsak hastalığı bulunanlarda tarama daha erken yaşlarda başlatılır.