Elektrikli araç bataryalarının zamanla kapasite kaybetmesi, kullanıcılar için ciddi bir maliyet oluşturuyor. Tam şarjda gidilebilen mesafenin azalması, genellikle yüksek fiyatlı batarya değişimleriyle çözülebiliyor. EV Clinic’in geliştirdiği yeni “tak-çalıştır menzil uzatma modülü” ise mevcut bataryaya müdahale etmeden, araca yaklaşık 100 kilometre ek menzil kazandırabiliyor.
Şirketin mühendisleri, sistemin ilk prototipini Tesla Model S üzerinde test etti. 17,1 kWh enerji kapasitesine sahip olan bu modül, aracın bagajının alt bölümüne entegre edilerek kargo alanında minimum kayıp sağlandı.
Batarya sistemi, Samsung SDI üretimi prizmatik hücrelerden oluşuyor ve bağımsız bir batarya yönetim sistemi (BMS) ile donatıldı. Ayrıca Tesla Model 3’ten alınan piro-teknik sigorta, özel soğutma plakası ve Tesla Model S’ten uyarlanan soğutma pompası da sisteme dahil edildi.
Yeni batarya, orijinal bataryaya Rapid Mate konnektörleri ile paralel olarak bağlanıyor. Bu sayede enerji aktarımı daha verimli hale gelirken, iç direnç kaybı da azalıyor. Şirket, şarj gücünün değişmediğini ancak şarj eğrisinin daha istikrarlı ve verimli hale geldiğini açıkladı.
EV Clinic mühendisleri, sistemin güvenliği için özel bir otomatik izolasyon mekanizması da geliştirdi. Olası bir arıza durumunda batarya, aracın yüksek gerilim hattından kendini otomatik olarak ayırabiliyor. Ayrıca sürücüler, modülün performansını ve durumunu özel yazılım aracılığıyla takip edebiliyor.
İlk prototip, 85 kWh’lik Tesla Model S için üretildi ancak şirket, ilerleyen dönemde Tesla Model X ve Model 3, Volkswagen e-Golf, Nissan Leaf ve Smart EV gibi farklı elektrikli araçlar için de uyumlu versiyonlar sunmayı planlıyor.
Henüz fiyat açıklanmasa da, EV Clinic bu sistemin tam batarya değişimine göre çok daha ekonomik olacağını belirtiyor. Zira Tesla modellerinde batarya değişimi bugün 15 ila 25 bin dolar arasında bir maliyete neden oluyor.
Yeni menzil uzatma sistemi, seri üretime geçtiğinde elektrikli araç sahipleri için daha uzun yol, daha düşük maliyet anlamına gelecek.
