WMO (Dünya Meteoroloji Örgütü), Brezilya’da düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) 30’uncu Taraflar Konferansı (COP30) kapsamında ‘2025 Küresel İklim Güncellemesi’ başlıklı raporunu yayınladı. Raporda, son 11 yılın, 176 yıllık kayıtlar arasındaki en sıcak dönem olduğu, son 3 yılınsa bu yıllar içinde en sıcak yıllar olarak kayda geçtiği belirtildi. Bu yıl ocak ve ağustostaki ortalama yüzey sıcaklığı, sanayi öncesi ortalamanın 1,42 santigrat derece üstünde tespit edildi.
Ayrıca Antarktika deniz buzunun kapladığı alan da kayıtlardaki en düşük seviyeye geriledi. Ayrıca raporda aşırı hava olaylarının yaşam koşulları ve ekonomiyi kötü etkilediği belirtildi. Bu tip durumların önüne geçmek için ‘çoklu afet erken uyarı sistemleri’ kullanılması önerildi.
2015’ten bu yana ‘çoklu afet erken uyarı sistemleri’ kullanan ülke sayısının iki kattan fazla arttığı ve erken uyarı sistemi bildiren ülke sayısının 2024’te 56’dan 119’a yükseldiği açıklandı. Raporda, ülkelerin yüzde 40’ında hala çoklu afet erken uyarı sistemlerinin bulunmadığına dikkat çekildi.
WMO Genel Sekreteri Celeste Saulo, küresel ısınmada sıcaklık artışını 1,5 santigrat dereceye düşürme hedefinin mümkün ve gerekli olduğunu söyledi.
Bu açıklamaların ardından BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ise, Brezilya’nın Belém kentinde düzenlenen Cop30 iklim zirvesinin açılış oturumunda, küresel ısınmayı 1,5 santigrat dereceyle sınırlandıramamanın “etik bir başarısızlık ve ölümcül bir ihmal” olduğunu söyledi.
Guterres, aşırı ısınmanın “dramatik” sonuçlar doğuracağını, ekosistemleri felaket dönüm noktalarının ötesine itebileceğini, milyarlarca insanı yaşanmaz koşullara maruz bırakabileceğini ve barış ve güvenliğe yönelik tehditleri artırabileceğini söyledi. Guterres, 30’dan fazla ülkenin devlet başkanlarıyla yaptığı görüşmede, küresel ısınmayı sanayi öncesi seviyelerin 1,5 santigrat derece üzerinde tutma hedefini yaşanabilir bir gezegen için “kırmızı çizgi” olarak nitelendirdi ve izleyicilerini, aşırı ısınmanın etkilerinin en aza indirilebilmesi için bir “paradigma değişimi” yaratmaya çağırdı:
– Her bir derecelik artış, özellikle en az sorumlu olanlar için daha fazla açlık, yerinden edilme ve kayıp anlamına geliyor. Bu ahlaki bir başarısızlık ve ölümcül bir ihmaldir.
Guterres, bir miktar ilerleme kaydedildiğini, ancak bunun yeterince hızlı olmadığını söyledi:
– Birçok ülke emisyonları azaltmak için daha iddialı planlar ortaya koymuştu. Tam olarak uygulansalardı, dünyanın yaklaşık 2,3 santigrat derecelik küresel ısınmaya doğru yol alacağını söyleyebilirdik.
Bu tahmin, gezegeni tehlikeli bir sürece sokuyor, ancak 20 yıl önce mümkün görünenden çok daha iyi. Bu durum, büyük ölçüde 2015 Paris Anlaşması’na verilen uluslararası destek ve hız kazanan temiz enerji devrimi sayesinde gerçekleşti. Ancak aşırı sağcı milliyetçiliğin güçlenmesiyle birlikte, özellikle ABD olmak üzere birçok güçlü ülke iklim eylemlerinden uzaklaşıyor.
Guterres, petrol, gaz ve kömür endüstrilerinin değişimi engellediğini söyledi. Şimdiye kadarki en sert eleştirisinde, bu şirketlerin büyük sübvansiyonlar ve siyasi destek aldığını, bunları herkesin aleyhine kullandığını söyledi:
-Çok sayıda şirket iklim tahribatından rekor kârlar elde ediyor ve milyarlarca doları lobi faaliyetlerine, halkı kandırmaya ve ilerlemeyi engellemeye harcıyor.
COP30, çalkantılı bir dönemde gerçekleşiyor. Dünyanın büyük bir kısmı savaşla meşgul ve ABD, ortak küresel sorunlarla başa çıkmak için uluslararası iş birliği kurma çabalarına saldırıyor.