Bir YouTuber, belgesel çekmek için gittiği La Rinconada’yı “hayatımda gördüğüm en tehlikeli yer” olarak tanımladı. Sokaklarda sık sık kavgaların çıktığını, gece olunca ise ortamın tamamen değiştiğini söyledi. Kendisine verilen güvenlik uyarısında akşam saatlerinde dışarı çıkmaması gerektiği vurgulandı.
Şehrin ekonomisi tamamen altın madenlerine bağlı. Madencilere, 30 gün boyunca ücretsiz çalıştırıldıktan sonra bir gün boyunca buldukları altını kendilerine alma hakkı tanınıyor. Yerel halk, bu düzenin birçok suistimale yol açtığını anlatıyor.
Belgeselci, kaldığı otelin penceresinden yarım saat içinde üç ayrı kavga izlediğini, silah sesleri ve çığlıkların gece boyunca sürdüğünü belirtti. Kameramanı ise gece çekim yapmaya çalışırken hırsızlık girişimine uğradı.
Polisler, şehirdeki neredeyse tüm suçluların ‘madenci kıyafetleriyle’ gezdiğini, bu sebeple ayırt edilip yakalanmalarının zorlaştığını söyledi. Hırsızların, maden işçilerinin kazançlarını çaldığı, uyuşturucuya para harcadıkları ve zaman zaman silahlı çatışmalara girdikleri ifade edildi.
İtalyan YouTuber Zazza da koruma için polis eşliğinde La Rinconada’yı ziyaret etti. Bölgedeki çöp yığınlarının dağlar gibi yükseldiğini, insanların günde 10-12 saat zorlu koşullarda çalıştığını aktardı. Yüksek irtifada yaşamanın başlı başına zor olduğunu söyleyen Zazza, “Bu cehennemden kurtulmanın tek yolu içmek” diyen işçilerin sözlerini aktardı.
Tüm bu tehlikelere rağmen belgeselci, şehrin bir buzulun eteğinde yer alması nedeniyle olağanüstü bir manzaraya sahip olduğunu vurguladı:
“Dünyanın en güzel yerlerinden birindesiniz ama aynı zamanda insanlığın gezegenimize yapabileceği en kötü şeyleri görüyorsunuz.”
