Yeni kaplama, kırınım tipi güneş yoğunlaştırıcı (CUSC) teknolojisine dayanıyor. Sistem, güneş ışığını pencerenin kenarına yönlendirerek elektriğe dönüştürüyor. Önceki tasarımlarda görülen düşük verimlilik ve görüntü bozulması gibi sorunların bu yöntemle aşıldığı belirtiliyor. En önemli avantajı ise mevcut pencerelere uygulanabilmesi ve dış görünümü değiştirmemesi.
Kaplama, kolesterik sıvı kristal katmanlarından üretildi. Bu özel yapı, ışığı seçici şekilde kırarak camın kenarlarına yönlendiriyor. Araştırmalara göre, gelen yeşil ışık enerjisinin %38,1’i elektriğe dönüştürülebiliyor. Geliştirilen 2,5 santimetrelik prototip, güneş ışığında küçük bir fanı çalıştırmayı başardı.
Bilim insanları, kaplamanın rulodan ruloya üretim yöntemiyle seri şekilde üretilebildiğini, bu sayede maliyetlerin düşeceğini vurguluyor. Mevcut binaların şeffaf güneş panelleriyle değiştirilmesi zor ve pahalı bir süreçken, bu kaplama kolayca uygulanabiliyor.
Uzmanlar, yeni sistemin ölçeklendirildiğinde küresel ölçekte terawatt seviyesinde yeşil enerji üretimi sağlayabileceğini, her yıl milyarlarca ton karbon emisyonunun önüne geçilebileceğini belirtiyor.
Çalışmayı yapan ekip, teknolojinin daha da geliştirilerek güç dönüşüm verimliliğinin artırılabileceğini ve üretim tekniklerinin optimize edilmesi gerektiğini kaydediyor. Akademik dergi PhotoniX’te yayımlanan araştırma, pencereleri geleceğin enerji üretim araçlarına dönüştürebilecek çığır açıcı bir adım olarak değerlendiriliyor.
