Bir randevuya yetişmeye çalışırken veya açık otoyolda gaza biraz daha fazla basmak, hemen herkesin yaptığı bir şey. Peki, bu acelecilik gerçekten ne kadar zaman kazandırıyor?
Çek matematik profesörü Stanislav Štefan, yaptığı basit bir hesaplamayla, hız yapmanın getirdiği zaman kazancının, artan kaza riski, para cezaları ve yakıt tüketimi gibi dezavantajların yanında ne kadar anlamsız kaldığını gözler önüne serdi.
Çekya’da belirli otoyollarda hız limitinin 150 km/s’e çıkarılması tartışmaları üzerine bu hesaplamayı yapan Profesör Štefan, 100 kilometrelik bir mesafeyi farklı hızlarda kat etmenin ne kadar sürdüğünü ortaya koydu:
130 km/s hızla: 46 dakika
140 km/s hızla: 43 dakika (Kazanç: Sadece 3 dakika)
150 km/s hızla: 40 dakika (130’a göre kazanç: Sadece 6 dakika)
Sonuçlar, 100 kilometrelik bir yolculukta hızınızı saatte 20 km artırmanın size sandığınız gibi büyük bir avantaj sağlamadığını, sadece birkaç dakika kazandırdığını gösteriyor.
Uzmanlar, bu cüzi zaman kazancının ağır bedelleri olabileceği konusunda uyarıyor:
Artan stres ve yorgunluk: Daha hızlı sürmek, sürücünün daha fazla stresi altına girmesine ve beynin çok daha fazla bilgiyi işlemesi gerektiği için zihinsel olarak daha çabuk yorulmasına neden olur. Bu da hata yapma riskini önemli ölçüde artırır.
Finansal yük: Hız sınırını aşmanın getireceği para cezaları ve artan yakıt tüketimi de bu “kazancın” finansal olarak da anlamsız olduğunu gösteriyor.
Kaza riski: En önemlisi, daha yüksek hızlar, olası bir kaza anında sonuçların çok daha ciddi ve dramatik olmasına yol açar.
Sonuç olarak, yolda kazanacağınız birkaç dakika için hız yapmaya kalktığınızda, bu basit matematiği ve karşılığında aldığınız büyük riskleri hatırlamakta fayda var.