Wall Street Journal’ın (WSJ) araştırmasına göre, bu olaylar bazı uçuşların acil iniş yapmasına sebep olurken, hastaneye kaldırılan yolcular da oldu. Şubat ayında yaşanan bir olayda, uçuş sırasında kabin içinden duman yayılınca kabin görevlileri yolculara giysilerinden nefes almalarını önerdi ve uçak geri dönmek zorunda kaldı. İnceleme, motor yağının buharlaşarak kabine sızdığını ortaya koydu.
Uzmanlara göre sorunun kaynağı, uçaklardaki “bleed air” (jet motorunun kompresör kısmından çekilen yüksek basınçlı ve sıcak hava) sistemi. Bu sistemde jet motoruna çekilen dış hava sıkıştırılarak kabine veriliyor. Ancak motorlardaki rulmanların aşınmasıyla motor yağı ve hidrolik sıvılar bu havaya karışarak nörotoksin, karbonmonoksit ve zararlı kimyasallar oluşturuyor.
İddialara göre, dev havacılık firmaları Airbus ve Boeing, bu riskleri uzun süredir biliyor ancak maliyet nedeniyle gerekli önlemleri almıyor. WSJ’nin ulaştığı şirket içi e-postalarda, Boeing’in 787 Dreamliner modelindeki temiz hava sistemi tanıtılırken bile, eski modellerdeki kötü hava kalitesine dikkat çekmemek için tereddüt yaşandığı ortaya çıktı.
Federal Havacılık İdaresi (FAA), bu tür olayların “nadir” olduğunu belirtse de, sadece geçen yıl ABD’de 330 gaz sızıntısı olayı kaydedildi. WSJ ise bu sayının gerçekte bunun iki katından fazla olabileceğini öne sürüyor. En çok sorun çıkan modelin ise Airbus A320 ailesi olduğu belirtiliyor.
Bu gazlara maruz kalan bazı kabin görevlileri, olaydan sonra migren, kalp ritmi bozukluğu, ışığa hassasiyet gibi kalıcı etkiler yaşadıklarını bildiriyor. Uzmanlar, bu durumun merkezi sinir sistemine kalıcı hasar verebileceği uyarısında bulunuyor.
Sorunun 10 yıldır Birleşmiş Milletler tarafından da tanındığı biliniyor. Ancak bugüne kadar üreticilerin ciddi bir önlem almadığı belirtiliyor. ABD Kongresi’nde yakın zamanda yeniden sunulan bir yasa tasarısı, uçaklara özel filtre takılmasını ve “bleed air” sisteminin kademeli olarak bırakılmasını öneriyor. Ancak havacılık lobisinin baskıları, geçtiğimiz yıl benzer bir girişimi engellemişti.