Eğilmez, rayiç bedellerdeki sert yükselişin, klasik emlak vergisinin yanında değerli konut vergisinin de devreye girmesi halinde, yüksek değerli taşınmaz sahiplerini tarihi bir mali külfetle karşı karşıya bırakacağını vurguladı. Ünlü ekonomist, bu senaryoyu “İkinci Varlık Vergisi faciası” olarak nitelendirdi.
Analizde yer alan hesaplama örneği, tabloyu daha net ortaya koydu. Mevcut sistemde belirli bir taşınmaz için ödenen vergi miktarı, yeni rayiç değerlerle birlikte yılda yaklaşık 7,5 katına çıkabilecek.
Uzmanlar, bu denli yüksek vergi yüklerinin yalnızca bireylerin bütçesini sarsmakla kalmayacağını, aynı zamanda toplumda ciddi sosyal tepkilere yol açabileceğini belirtiyor. Ekonomistler, gayrimenkul piyasasında durgunluk riskine de dikkat çekiyor.
1940’lı yıllarda uygulanan Varlık Vergisi, özellikle gayrimenkul sahiplerine ağır bir yük getirmiş, adaletsizliğiyle hafızalara kazınmıştı. Bugün gündeme gelen yeni düzenlemeler, geçmişteki o tartışmalı uygulamayı yeniden hatırlatıyor.