Yaklaşık 20 yıl boyunca ABD merkezli bir havayolunda görev yapan eski kabin memuru Heather Poole, anılarında eğitim sürecinde kendilerine kırmızı ruj sürmenin özellikle vurgulandığını anlattı. Poole, “Uçuş görevlisi eğitiminde ruj kullanmak ciddi bir kuraldı, özellikle de kırmızı. Her zaman sürülmesi gerekiyordu” dedi.
Eğitim sırasında, kırmızı rujun yalnızca bir kozmetik tercih değil, güvenlik açısından da bir anlam taşıdığı iddia edildi. Eğitmenlerden biri, “Acil bir durumda yolcular dudaklarımızı daha net okuyabilsin diye” açıklamasını yaptı. Böylece panik anlarında sesler duyulmasa bile yolcuların talimatları dudak okuyarak takip etmesinin kolaylaşacağı ileri sürüldü.
Bazı havayollarında kırmızı ruj, yalnızca iletişim kolaylığı değil, aynı zamanda bir otorite sembolü olarak da değerlendiriliyor. Parlak ve dikkat çekici bir renk, kabin memurlarının yolculara daha güven verici bir duruş sergilemesine yardımcı oluyor.
Ancak tüm sektör çalışanları bu açıklamayı kabul etmiyor. Deneyimli uçuş görevlilerinden Sydney Anistine, kırmızı rujun güvenlik amacıyla kullanılmasının kendisine hiç öğretilmediğini, günümüzde bunun daha çok bir stil tercihi olarak görüldüğünü ifade etti.
Kabin memurlarının kırmızı ruj kullanımıyla ilgili tartışmalar sürse de, bu alışkanlığın hem geleneksel hem de imaj odaklı bir unsur olarak havacılık sektöründe önemini koruduğu anlaşılıyor.
