23 yıl önce, 24 yaşındaki Thad Roberts, Utah Üniversitesi’nde fizik, jeoloji ve jeofizik bölümlerinde üçlü anadal yapıyordu. Maddi sıkıntılar çeken genç stajyer, gramı 1.000 ila 5.000 dolar arasında satılan Ay taşlarını satmayı planlamıştı. Ancak internette iletişime geçtiği Belçikalı alıcı, FBI muhbiri çıktı.
NASA’da tanıştığı 22 yaşındaki kök hücre araştırmacısı stajyer Tiffany Fowler ile sevgili olan Roberts, planını ona anlattı ve Fowler da katılmayı kabul etti. Üçüncü ortakları ise bir başka NASA stajyeri Shae Saur oldu.
Üçlü, bir gece NASA kimlikleriyle merkeze girerek kasayı komple çaldılar. Otelde elektrikli testereyle açtıkları kasadan Ay taşlarını çıkardılar. 20 Temmuz 2002’de, Apollo 11’in Ay’a inişinin 33. yıldönümünde, Roberts ve Fowler Ay taşlarını yanlarına alarak Orlando’ya gittiler.
Orlando’da, Ay taşlarını yatağın altına yerleştirip Fowler ile birlikte olduklarını söyleyen Roberts, “Ay’da seviştik” iddiasında bulundu. 2012’de CBS News’e verdiği röportajda ise bunu “rahatlık değil, bir ifade” olarak niteledi, “Daha önce kimse Ay’da sevişmemişti, biz yaptık diyebiliriz” demişti.
Orlando’daki kişiler FBI ajanlarıydı. Ay taşları ele geçirildi, ancak uzmanlar örneklerin artık bilimsel araştırmalarda kullanılamaz hale geldiğini açıkladı. Ayrıca, bir NASA bilim insanına ait 30 yıllık el yazması notlar da kayboldu.
Roberts ayrıca, Salt Lake City Doğa Tarihi Müzesi’nden dinozor fosilleri çaldığını itiraf etti. Amacını “lüks için değil, bilimsel projeleri finanse etmek için” diye savundu. Ceza süreçleri şöyle sonuçlandı:
Dava sonrasında Roberts ve Fowler bir daha görüşmedi.