Trump yönetimi, 1968’de öldürülen Martin Luther King Jr. hakkında 230 binden fazla belgeyi kamuoyuyla paylaştı. Belgeler arasında FBI yazışmaları, James Earl Ray’in hücre arkadaşıyla yaptığı konuşmalar ve yeniden soruşturmalara dair kayıtlar yer alıyor. İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard, belgelerde sınırlı sansür uygulandığını ve daha önce kamuoyuyla paylaşılmadıklarını belirtti. Ancak, kamuoyunun asıl merak ettiği konu, King’in ölümü değil, Trump yönetiminin yayınlamayı reddettiği Jeffrey Epstein dosyalarının içeriği.
King ailesi, belgelerin babalarının mirasını lekelemek için kullanılmasına karşı çıktı. Martin Luther King III ve Bernice A. King, FBI’ın gözetleme kayıtlarının yayınlanmasının, King’i aşağılamaya çalışanlarla aynı çizgide olmak anlamına geleceğini ifade etti. Belgeler, FBI’ın King’i uzun yıllar gözlemlediğini ve siyasi olarak bitirmek için planlar yaptığını gösteriyor. Aile, J. Edgar Hoover yönetimindeki gizli izleme faaliyetlerini “rahatsız edici” ve “yıpratıcı” bulduğunu açıkladı. Hükümetin King’in itibarını zedelemek için bu belgeleri kullanmasından endişe ediyorlar. Martin Luther King III daha önce Hoover’ın babasından nefret ettiğini söylemişti.
King belgelerinin yayınlanması, Demokratlar ve Trump’ın bazı destekçilerinin Epstein çocuk fuhuş çetesi soruşturmasıyla ilgili belgelerin de yayınlanması yönündeki taleplerini artırdı. Trump, Adalet Bakanlığı’ndan “ilgili tüm” büyük jüri ifadelerinin yayınlanmasını istedi. Bernice A. King ise sosyal medya hesabından Trump yönetimine “Şimdi Epstein dosyalarını yayınlayın” diyerek meydan okudu.