Yunanistan’ın Girit Adası’ndaki Suda Üssü, son aylarda ABD tarafından kara, hava ve denizden oluşan güçlü bir savunma hattına dönüştürüldü. Arleigh Burke sınıfı destroyerler, küçük savaş gemileri, denizaltılar ve C-17 ile C-130 uçakları gibi birçok stratejik unsur, Suda Limanı ve havaalanında konuşlandırıldı. Bu unsurların İran’dan İsrail’e atılabilecek balistik füzelere karşı görev yapması bekleniyor ve bu yüzden hassas hedefler olarak kabul ediliyorlar, bölgedeki çatışma riskinin düşük olması bir yana.
Suda’daki savunma sistemleri arasında Patriot tipi hava savunma füzeleri ve ABD’nin kendi ülkesinden ve Avrupa’dan getirdiği insansız hava araçlarına (İHA) karşı kullanılan M-LIDS sistemi bulunuyor. M-LIDS, elektronik harp yetenekleriyle İHA sistemlerini alt edebiliyor ve gerekirse 30 milimetrelik topuyla hedefleri imha edebiliyor. Ayrıca, eski teknoloji sistemlerden AN/TWQ-1 Avenger tipi sistemler de üsse konuşlandırıldı. Bunlar, ABD Kara Kuvvetleri’ne bağlı 4. Hava Savunma Alayı’na ait ve dünyanın birçok ABD operasyonunda görev aldı.
ABD’nin Suda’daki varlığını artırma veya azaltma kararı 48 ila 72 saat içinde uygulamaya konabiliyor. Bu hızlı tepki yeteneği, üssün stratejik önemini vurguluyor. Geçtiğimiz hafta sonu, ABD Avrupa-Afrika Deniz Kuvvetleri ve 6. Filo subaylarıyla birlikte bölgeye gelen General Dan Kane’in ziyareti de bu önemi gösteriyor. Ziyaret sırasında limanda bulunan USS Thomas Hudner savaş gemisi, İsrail’e yönelik olası füze saldırılarına karşı hava savunmasını desteklemek için bölgeye konuşlandırılan beş Arleigh Burke sınıfı destroyerden sadece biriydi.