MHP lideri Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla başlayan süreçte, terör örgütü PKK’nın feshiyle ilgili önemli kulis bilgileri gelmeye başladı. AK Parti kulislerinde, örgütün merkezi kongresini Bahçeli’nin işaret ettiği gibi 4 Mayıs’ta (bugün) toplayabileceği ve fesih kararını 5-6 Mayıs (Pazartesi veya Salı) günü kamuoyuna açıklayabileceği beklentisi hakim.
BBC Türkçe’ye konuşan AKP kaynakları, örgütün kongre tarihini duyurmasını beklemediklerini, ancak Abdullah Öcalan’ın çağrısına uygun bir şekilde PKK’nın kendini feshettiğini belirten bir sonuç bildirgesiyle kamuoyuna duyuru yapabileceğini ifade ettiler.
DEM Parti İmralı Heyeti’nin 10 Nisan’da Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaretiyle hız kazanan sürecin en önemli aşaması olarak görülen PKK’nın fesih kongresi süreci, sona yaklaştığı belirtiliyor. DEM Parti ve AKP, PKK’nın Öcalan’ın çağrısına uyarak kendini feshetme kararını duyurmasına yönelik hazırlıklar yapıyor.
Hem DEM Parti hem de AKP kaynakları, güvenlik gerekçeleriyle PKK’nın kongresinin tarihi ve yeri konusunda kamuoyuna bir açıklama yapılmasını beklemiyor. AK Parti yetkilileri, örgütün fesih kongresiyle ilgili birçok aşamanın tamamlandığını ve sadece alınan kararın kamuoyuna duyurulmasının kaldığını belirtiyor. Öcalan’ın örgüte yaptığı silah bırakma çağrısının ardından PKK’nın kongresini ne zaman ve nerede toplayacağı bir süredir tartışılıyordu. AK Partili üst düzey bir yetkili, PKK’nın Suriye ve Irak’ta birçok yapılanması olduğunu ve bu bölgelerde kongre sürecine dair hazırlıkların tamamlandığına dair duyumlar aldıklarını söyledi. Yetkili, “Önümüzdeki hafta başında son kongre kararı alınıp ilan edileceğini düşünüyorum. Pazartesi veya Salı günü bu karar açıklanabilir. Kararın da Öcalan’ın çağrısı doğrultusunda fesih ve silah bırakmayı içermesini bekliyorum” dedi.
Ankara’da 27 Nisan-Mayıs’ın ilk haftası tarihleri konuşulurken, MHP lideri Devlet Bahçeli süreçte zaman kaybedilmemesini isteyerek, örgütün 4 Mayıs’ta Muş Malazgirt’te kongresini toplamasını önermişti. Ancak DEM Partililer, “Malazgirt” önerisini gerçekçi bulmadı.
İktidar, süreçle ilgili yasal ve idari düzenlemeler için PKK’nın kendini feshedip silah bırakmasını bekliyor. Bu düzenlemelerin “PKK’nın veya DEM Parti’nin talebinin yerine getirilmesi” şeklinde yorumlanmaması isteniyor. Fesih ve silah bırakma sonrasında PKK’nın farklı ülkelerdeki yapılanmalarının da bu karara uyup uymadığı bir süre izlenecek. AK Parti kaynakları, “Şiddetin ve silahın sona erdiği, toplumsal huzurun esas alındığı bir dönem hedefleniyor” derken, bu süreç için bir zaman sınırlaması olmadığını belirtiyor.
Terör örgütü PKK’nın fesih kararının önümüzdeki hafta açıklanması durumunda, hasta tutukluların durumu gibi bazı düzenlemelerin 10. Yargı Paketi’nde yer alması bekleniyor. Daha sonraki süreçte, terör dahil tüm suç tiplerine aynı infaz oranı uygulanmasını içeren İnfaz Yasası değişikliği başta olmak üzere sürecin gerektirdiği ve toplumsal beklentilere yönelik adımların atılabileceği konuşuluyor.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Terörsüz Türkiye” sürecinin yakından izlenmesi ve siyasi olarak doğru bir şekilde konumlandırılması için parti içinde bir heyet oluşturulduğunu açıkladı. Heyette kimlerin yer aldığı açıklanmadı, ancak parti kaynaklarına göre bu heyetin asıl görevi, örgütün kendini feshetmesinden sonra başlayacak. Heyet, silah bırakma sonrası toplumsal tepkileri ve beklentileri izleyecek ve buna göre bir rapor hazırlayarak Erdoğan ve parti yönetimine sunacak. Sürece ilişkin yasal düzenlemeler yapılırken, heyetin bu raporlarından da yararlanılacak.
AKP’nin süreçle bağlantılı olarak “yeni anayasa” tartışmasını gündeme getirip getirmeyeceği merak konusu. Muhalefet, yeni çözüm süreci adımlarını, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden adaylığı yolunu açacak anayasa değişikliği hedefinin bir parçası olarak görüyor. AK Parti yetkilileri, yeni anayasanın uzun süredir gündemlerinde olduğunu belirterek, “Ancak yeni sürecin bir parçası olarak hızlandırılması yönünde bir hazırlığımız yok. Toplumun her kesimi sivil, demokratik, katılımcı bir anlayışla hazırlanmış yeni bir anayasa bekliyor” yorumunu yapıyor. Muhalefetin belediyelere kayyum atanmasına ilişkin yasanın yürürlükten kaldırılması önerisi ise şu anda iktidarın gündeminde değil. Ancak parti kulislerinde, olumlu bir siyasi atmosferde bu tür uygulamaların “idari” kararlarla sonlandırılabileceği ifade ediliyor.
