Türkiye Gazetesi yazarı İsa Karakaş’ın köşe yazısına göre, bazı işverenler maliyetleri düşürmek için çalışanların maaşlarını eksik bordro göstererek ödüyor. Ücretin bir kısmı banka üzerinden, diğer kısmı ise elden verilerek hem devlete ödenmesi gereken vergi ve primler kaçırılıyor hem de işçilerin gelecekteki hakları zedeleniyor.
Bu yöntemle işçiler; emekli maaşından işsizlik ödeneğine, rapor parasından kıdem ve ihbar tazminatına kadar pek çok hakkını eksik almak zorunda kalıyor.
Eksik bildirim nedeniyle devlet vergi ve SGK primi kaybına uğrarken, en büyük zararı işçiler görüyor. Karakaş’ın aktardığına göre, “eksik bordrolama” davalara da sıkça konu oluyor. Bu kapsamda Yargıtay, işçilerin ücret bordrolarıyla ilgili emsal teşkil eden bir karar aldı.
Yüksek Mahkeme, ücret, fazla mesai ve tatil çalışmaları konusunda işçi ve işveren arasında çıkan uyuşmazlıkta şu hususları vurguladı:
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi, bunu ispatla yükümlüdür.
İşçinin imzasını taşıyan bordro, sahteliği kanıtlanmadıkça kesin delil sayılır.
Bordroyu imzalayan işçi, bordroda görünen fazla mesaiyi kabul etmiş sayılır.
Yargıtay’a göre işçinin, bordroda yazandan daha fazla çalıştığını ispat etmesi için yazılı delil sunması gerekir. Sadece tanık beyanları bu noktada yeterli görülmemektedir.
Yargıtay kararında şu çarpıcı tespit yapıldı:
“Ücret bordrosundaki ücretin, davacının gerçek ücret miktarını yansıtmadığının anlaşılması hâlinde… hileli bordro üzerinden hesaplama yapılması doğru değildir. Gerçek ücretin tespitinden sonra, hesaplamaların bu ücret üzerinden yapılması gerekir.”
Bu hükümle birlikte bordroda “fazla mesai” ya da “ek ödeme” adı altında gösterilen ödemeler, işçinin temel ücretinin bir parçası kabul edilerek işçinin aleyhine delil olmaktan çıkarıldı.
Yargıtay’ın emsal kararı, işverenlerin bordro hileleri karşısında çalışanların haklarını korumak açısından kritik bir dönüm noktası oldu. Karara göre, işçilerin eksik veya yanıltıcı bordroları imzalamadan önce dikkatli olmaları gerekiyor. Aksi halde ileride dava açsalar dahi haklarını yalnızca yazılı ve somut delillerle savunabilecekler.