Pasifik Okyanusu’nun ortasında, Mikronezya’daki Chuuk Lagünü, havadan bakıldığında tropik bir cenneti andırıyor: turkuaz sular, mercan resifleri ve bembeyaz kumsallar… Ancak bu sakin yüzeyin altında, İkinci Dünya Savaşı’nın en kanlı anlarından birinin donmuş kanıtları yatıyor. Burası, dünyanın en büyük su altı savaş mezarlığı ve her yıl binlerce dalgıç bu ürkütücü güzelliğe tanıklık etmek için sulara iniyor.
Lagünün dibi, adeta çelik bir ormanla kaplı. Düzinelerce Japon savaş gemisi ve yüzlerce uçak, 80 yıl önceki o kanlı günün anıtları gibi duruyor.
Zamanın ve tuzlu suyun aşındıramadığı sayısız eşya, trajedinin insani boyutunu gözler önüne seriyor: bir insan kafatasının birkaç santim ötesinde duran mükemmel korunmuş porselen tabaklar, gemi banyolarının iç kısımları, eski bir dalgıç kıyafeti, mayın yığınları ve askerlerin kişisel eşyaları…
Bu su altı mezarlığı, Şubat 1944’te ABD Donanması’nın Japon ordusunun Pasifik’teki en önemli üslerinden birine düzenlediği “Dolu Taneleri Operasyonu” (Operation Hailstone) sırasında oluştu. İki gün süren aralıksız bombardıman sonucunda Japon donanmasının büyük bir kısmı batırıldı ve yaklaşık 4.500 asker hayatını kaybetti.
Lagünün korunaklı yapısı ve bölgenin yasalarla korunuyor olması, batıkların birer zaman kapsülü gibi kalmasını sağlamış. Enkazlara dokunmak veya herhangi bir objeyi çıkarmak kesinlikle yasaktır ve cezai yaptırımları bulunmaktadır.
Bu sayede Chuuk Lagünü, bugün dünyanın dört bir yanından gelen tarih meraklıları, su altı fotoğrafçıları ve macera arayan dalgıçlar için eşsiz bir destinasyon haline gelmiş durumda. Ziyaretçiler, burada doğanın güzelliği ile tarihin trajedisinin nasıl iç içe geçtiğine ilk elden tanıklık ediyor.