Dünyanın en izole ülkelerinden biri olan Kuzey Kore, katı yasaları ve dış dünyaya kapalı yapısıyla biliniyor. Bilgi üzerindeki mutlak kontrolüyle dikkat çeken ülke, gizemini büyük ölçüde koruyor. 21. yüzyılda bile halkı, dış dünyadan izole bir yaşam sürüyor.
Kuzey Kore’de yabancı filmler ve Güney Kore K-Pop müzikleri kesinlikle yasak. Rejim, bu içeriklerin farklı düşünce ve yaşam biçimlerini teşvik ederek halkın sadakatini sarsabileceğine inanıyor. Kim Jong-un yönetimi, bilgi akışını kontrol ederek ideolojik hakimiyetini sürdürmeyi amaçlıyor.
2016’dan beri Batı tarzı kıyafetler de yasaklı. Özellikle kot pantolonlar, “emperyalizmin simgesi” olarak görüldüğü için yasaklandı. Saç stillerinden piercing’e kadar birçok şey, kapitalist yaşam biçimini yansıttığı gerekçesiyle yasaklanmış durumda. Bu kurallara uymayanlar ciddi cezalarla, hatta çalışma kamplarıyla karşı karşıya kalabiliyor.
Küba ile birlikte Coca-Cola’nın resmi olarak satılamadığı iki ülkeden biri olan Kuzey Kore’de, markaya ticaret ambargosu devam ediyor. Pyongyang’daki lüks mağazalarda Coca-Cola’ya benzeyen taklit ürünlere rastlamak mümkün olsa da, Starbucks da ülkede yok. Batı markaları “emperyalist kültürün sembolleri” olarak görüldüğü için varlıklarına izin verilmiyor. Ancak başkentteki bazı kafeler, dekorasyonlarıyla Starbucks’ı andırıyor.